Herkese merhaba! Orman yangınları sebebiyle inanılmaz üzgünüm arkadaşlar. Geçen sene İçmeler'de, tam da yangının başladığı ormanın kenarında, kardeşimin evindeydim. Ellerimizle artık evcilleşmiş, mahallenin maskotu olmuş, kalabalık domuz ailesini beslemiş, her sabah mis gibi çamların kokusuna, kuşların ve cırcır böceklerinin insana huzur veren seslerine uyanmıştık. Şimdi ne o gidip gidip kucakladığımız ağaçlar ne de o sevimli dostlarımız kaldı. Hepsi ama hepsi yandı ve hala da yanmaya devam ediyor. Türkiyenin en yaşlı ağaçları artık aramızda değil... Birkaç hafta sonra Marmaris'te olacağım ve o manzaraya nasıl dayanacağımı gerçekten bilemiyorum...
Doğal malzemelerle çalışmayı çok seviyorum ve bu nedenle doğanın bize karşılıksız sunduğu güzellikleri her fırsatta toplayıp biriktiriyorum. Deniz kabukları, tahta parçaları, yosunlar, palamutlar, çiçekler, bitkiler, kuş tüyleri, degişik formdaki yapraklar... Sadece projelerimde de değil üstelik, evimde de toplayıp kurttuğum lavantalara, papatyalara mutlaka yer veriyorum. Çünkü kuru çiçekler beni en az tazeleri kadar mutlu ediyor...
Anı defterinde kullandığım begonvilleri ve yediverenleri geçen sene Marmaris ve Kaş'tan toplayıp kurutmuştum. Palamutlar ve salyangozlar yine Kaş İslamlar'dan, yosun Yalova'daki muazzam bir ağacın dibinden, çam iğneleri ve kuş tüyleri İçmeler'in küle dönen ormanlarından...
İstanbul'dan Emine Hanım, dünyaya gelecek torunu Farah için; kapağında orman perilerinin, mantarların, tavşanların olduğu bir anı defteri rica etti benden. Daha önce şu yayınımda da bahsetmiştim. Bu tema her daim favorim. Hele defter kapağı gibi düz bir zemine, katman katman çalışarak boyut vermek apayrı bir zevk. İşte Emine Hanım'ın hedefi onikiden vuran bu tatlı siparişiyle, ben de uzun zamandır biriktirdiğim bu güzellikleri kullanma fırsatı buldum. Tam da hayal ettiğim gibi...
Anı defteri, ilk bakışta hemen fark edilemeyecek, ama dikkatli bakıldığında zamanla görülecek pek çok keyifli detaya sahip. Bu defteri hazırlarken kullandığım malzemelerin kıymetli anılara dönüşeceğinden habersizdim. Ama artık biliyorum ve derin üzüntüme buruk bir sevinç kattıklarını itiraf etmeliyim. O ormanlardan bir sürü şey benimle ve bir ömür Farah'la... Şans getirsin, uğur getirsin...
Anı defterinin kapağını nasıl hazırladığımı detaylarıyla görmek isterseniz video hemen aşağıda. Videoyu göremiyorsanız, ilk fotoğraf sizi direkt videoya götürecek. Keyifli seyirler ve hepimizin, yitip giden bütün canlar için başı sağolsun....
Herkese merhaba! Bugün blog yazmaya ilk başladığım yıllarda sıklıkla yaptığım ve çok özlediğimi fark ettiğim bir çalışmayla geldim: Ahşap Kutuya Boyutlu Dekupaj.
Ahşap kutuyu önce zımparalayıp arduvaz griye boyadım. Ardından rölyef pastayla doku oluşturup tekrar boyadım. Sonra beyaz akrilik boyayı süpürme tekniği ile kutuya uyguladım. Böylece alt kısımdaki dokunun tüm girinti ve çıkıntıları belirgin hale geldi.
Kutu için bir dekupaj resmi seçtim ve birkaç tane çıktı aldım. Resimdeki kuşları detaylı olarak kestim ve havayla kuruyan hamurla boyutlandırdım. Resmi ve boyutlandırdığım kuşları nerede durduklarına dikkat ederek kutuya dekupaj tutkalı ile yapıştırdım.
Alt kısma yine hamurla kabarttığım bir dal parçasını, üzerine ise kalıpla kestiğim yaprakları ve kuru çiçekleri yapıştırdım. Resimleri vernikten önce dekupaj tutkalı ile koruma altına alıp sonrasında tüm kutuyu mat vernikle vernikledim.
Ahşap kutunun içerisine defter koyacağımdan, defterin kutudan rahat çıkabilmesi için bir kurdele yapıştırdım.
Defteri yine coptic stitch tekniğiyle hazırladım. Görsele karar verdikten sonra defterin kapaklarını uygun renklerdeki akrilik boyaları sıçratarak boyadım. Ardından resmi yine hamurla boyutlandırıp deftere yapıştırdım ve vernikledim.
Ahşap boyama ve hamurla boyutladırma tekniğini merak ediyorsanız, hemen aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz. Videoyu göremiyorsanız, ilk resme tıklayın lütfen. Keyifli seyirler, hoşçakalın!