Herkese merhaba, nasılsınız? Bilgisayarın başına yayın paylaşmak için ne zaman otursam, konu dönüp dolaşıp covide geldiğinden pek de yaratıcı olamıyorum maalesef. Siz de farkındasınızdır, ilk zamanlar televizyondan takip ederken konu bize uzaktı bir şekilde, çünkü çevremizde ya da ailemizde virüse yakalanan kimse yoktu. Ama aylar geçti ve çember giderek daraldı. Şimdi komşumuzun babası, iş arkadaşımızın annesi, müvekkilimizin amcası derken artık virüs her yerde ve herkese şimdiye kadar olduğundan çok daha yakın.
Ofiste mümkün mertebe görüşme yapmıyoruz, bütün işlerimizi online platformlar üzerinden yürütmeye çalışıyoruz. Kalabalıklara girmiyoruz, vakit geçirmek için bisikletlerimizi alıp kendimizi Eymir'in kuytularına atıyoruz. Bugün geldiğimiz noktadan sonra maske takmayan ya da takmış gibi yapan insanların cidden problemli olduklarını düşünüyorum. Geçenlerde bir duvar yazısı gördüm ve aynen katılıyorum. "Maskeyi donunuz gibi düşünün, nasıl ki herkesin içinde donunuzu indirmiyorsanız, maskenizi de indirmeyin."😂 Daha etkili nasıl anlatılır, bilemiyorum.
Dün Kızılay'a gitmemiz gerekti. Yürüyüşümüzü görseniz, gerçekten gülmekten yerlere yatarsınız. Maske kullanmayan bir kaç cengaver haricinde genel olarak herkes maskeli. Sorun maske takmaya sigara molası verip yolun ortasından aheste aheste yürüyen ayaklı bacalar! Sislerin içinde başımı ne tarafa çevireceğimi şaşırmışken maskemin içinde resmen duman tadı aldım! Bence sigara dumanı da virüsü yaymak için ciddi bir araç, keşke caddelerde, sokaklarda, özellikle hareket halindeki kişilerin sigara içmesi yasaklansa...
Bu arada bizim online dersler ilk etapta 4 ders olarak başladı. Şimdiden iptal olmuş durumdayız. Çünkü ders süresince evdeyiz, derslerden kalan zamanda işleri yetiştirmek için resmen koşuyoruz. Sekiz saat olursa, okullar hiç açılmazsa -ki bu gidişle çok zor-o zaman halimizi düşünemiyorum.
Bu sene tatile çıkmama kararı almıştık ancak neredeyse dört ay evden dışarı çıkmayınca geçen senelerde yaptığımız gibi yine Kaş'tan bir villa kiraladık. Biz normalde de insanlarla içiçe, kalabalık tatillere çıkan, otel seven bir aile değiliz. Yıllardır da izole tatil fikri bize çok uygun olduğu için tercihimizi bu yönde kullanıyoruz. Sonra düşündük, neden olmasın dedik ve nihayet iki gün sonra bizi Ankara'da kimsecikler bulamaz.😁
Bu tatlış vintage scrapbook albümü Sevgili Sümeyye için hazırlamıştım. Kullandığım serideki renkler inanılmaz uyumluydu ve ortaya çıkan sonuç da beni memnun etmeye yetti. Albümün videosu hemen aşağıda. İzler ve hazır oraya kadar gelmişken kanalıma da abone olursanız, beni çok mutlu edersiniz. Herkese sağlıklı ve mutlu günler dilerim.
Yorumlar