Herkese merhaba! Geçenlerde aynı zamanda Ela'nın eski kreşinin sahibi olan arkadaşımız Y. Bey'le görüşüyoruz. Eşi acil doktoru, kendisi de hem sağlık turizmi hem kreş alanında faaliyet gösterdiğinden en son corona haberleri için sağlam bir kaynak aynı zamanda. Geçen yıl Mart ayında eşi ve baldızıyla İtalya'ya gitmişlerdi. Vatikandan müzelere, pizzacıdan konsolosluğa kadar maşallah her yeri gezdiler.😀 Neyse bunlar ülkeye döndükten birkaç gün sonra çok fena grip belirtileri göstermeye başlamışlar. İki yaşındaki çocukları ateşlenmiş ve çocukla ilgilenen anneanne o kadar kötü olmuş ki ambulansı arayıp kendisini hastaneye kaldırtmış. Tam o aralar influenza salgını vardı, hatırlarsınız. Dolayısıyla hastaneye gittiklerinde influenza deyip, bildiğimiz grip ilaçlarını yazıp eve yollamışlar. Çünkü coronadan kimsenin haberi yok henüz. Bu arada yakın çevreleri, kreşteki öğrenciler, öğretmenler ve sayamayacağım kadar arkadaşı, görüşmelerinden bir kaç gün sonra rahatsızlanmaya başlamış. Virüsü yaymak için çok organize bir çalışma bence😊
Uzun ve oldukça ağrılı/acılı bir 10 günden sonra toparlanmışlar. Peki
neredeyse bir buçuk sene sonra corona atlattıklarını nereden öğrenmişler
derseniz, doktor eşi görevi gereği antikor testi yaptırırken
arkadaşımız da yaptırmış. Ve tataaam! İkisinin de bağışıklık seviyesi
oldukça yüksek çıkmış. Buradan da anlıyoruz ki corona aslında epeydir
hayatımızda. Zira bahsettiğim tarihten coronayı ilk duyduğumuz zamana kadar zatürre vb. hastalıklardan ölenlerin sayısı da azımsanmayacak kadar yüksek. Normal yaşama dönelim diye kaldırılan izinleri de
düşünürsek devletin de sürü bağışıklığına gittiği çok açık. Bir de artık
hastaneye başvuranlarda ateş belirtisi olmaması, hafif kırgınlık
şikayetiyle gelenlerin sayısının artması da, pek çok kişinin virüsü
ayakta geçirdiğini gösteriyor. Bütün bu bilgiler ışığında ne yapıyoruz
peki? Maskeleri fırlatıp bulduğumuz ilk coronalı arkadaşa yapışıp şapur
şupur öpüyoruz ki havalar hazır sıcakken, çok da eylüle kalmadan bir an
önce hastalanıp sıramızı savalım😂😂
Şaka şaka, virüsün kime ne yapacağı tam bir muamma elbette arkadaşlar,
dileyelim de bize gelene kadar aşısı, iğnesi, ilacı bulunsun. Biz de
virüsü mümkünse şırıngadan alalım başka bir konaktan değil. Aslında bu
da midemi bulandıran başka bir detay. Şahsen virüsün herkesten bir
şeyler taşıdığına inancım oldukça sağlam, sizce de çok iğrenç değil
mi?😖
Ben de albümleri bahane edip içimi dökmeye iyi alıştım yalnız. Fotoğraflarla konu tamamen ayrı telden çalıyor.😂 Bu vintage scrapbook anı albümünü hazırlayalı epey oldu aslında. Sevgili Elif Hanım ve erkek arkadaşı Eren Bey için çalışmıştım. Albüm 20cm*20cm ebatlarında, 6 yaprak 12 sayfa. Her zamanki gibi bol bol kart, interaktif sayfa ve cep içeriyor. Albümün detaylarını izlemek isterseniz videosu hemen aşağıda. Şimdiden herkese keyifli seyirler, sağlıklı günler:)
Yorumlar