Herkese merhaba! Nasılsınız? Geçtiğimiz günlerde meydana gelen Süper Ay olayını kaçırmadınız değil mi? Arada bulutlar engellese de ben de birkaç güzel kare yakalamayı başardım. Hatta kardeşlerimle çektiğimiz fotoğrafları birbirimize gönderdik, burçlar üzerinde de iyi etkileri olacakmış falan diye geyik bile yaptık. Neyse bu aralar hem iş hem de eğlence amaçlı sık sık İstanbul'a gidiyoruz, uçakla gidiyoruz, havaalanından araç kiralıyoruz, birkaç gün kalıp dönüyoruz.
Kaldığımız otelden ayrılırken aracın otele getirilmesini istedik. Araç geldi. Eşim çıktı eşyaları yerleştiriyor. Ben de Ela Masal'ın elinden tuttum, dışarıya çıktım. Yalnız başım öne eğik, Ela Masal sağ olsun sürekli koşar vaziyette olduğundan ben de gözümü ondan ayıramıyorum, haliyle de etrafta ne var ne yok pek farkında değilim. Aracın kapısını açtım, çantamı koltuğa bıraktım. Sonra arka kapıyı açtım, baktım çocuk koltuğu yok. Eşime seslendim, bir taraftan da koltuk nereye gitmiş, neden çıkarmışlar falan diye konuşuyorum kendi kendime. Eşim sen ne yapıyorsun orada deyince kafamı kaldırdım ki o anda jeton düştü:) Eşim arkada bizim arabanın bagajını açmış, eşyaları yerleştiriyor. Benim rahat rahat kapısını açıp yerleştiğim araç ise otel görevlilerinden birine aitmiş:)
Hadi buna sıradan bir dalgınlık diyelim. İki gün önce kardeşim anlatıyor. Eşi ve kızıyla birlikte çarşıdalarmış. Sonra kardeşim bir şeyler almak için yanlarından ayrılmış. Daha sonra eşi aramış nerede olduğunu sormak için. O da şurada buluşalım, gelmenize gerek yok demiş. Tam dükkandan çıkmış, bir bakmış ki yolun karşısında kendi arabaları. Bundan sonrasını aynen onun ağzından aktarıyorum. "Koşarak karşıya geçtim, ön kapıyı açtım, aşkım ne gerek vardı gelmene, ben gelirdim deyip kendimi koltuğa attım. Kafamı kaldırdım, karşımda tanımadığım bir herif:))) Arkadan bir kadın sesi yükseldi: Serhaaattttt??? Arkaya döndüm, kucağında yeni doğmuş bir bebek tutan kadının biriyle göz göze geldim. Kusura bakmayın, eşim gelecekti, arabanız bizimkiyle aynı hedehödefhfhjgj şeklinde geveledim ama çıt yok bunlarda, hiç konuşmadılar. Ben de jet hızıyla araçtan indim." Biz artık hikayenin burasında koptuk tabi. Özellikle belirttim, Marmaris yerel haberlerini takip et, kadın bir de lohusa dönemindeyse adamı öldürebilir:) Düşününsenize, resmen aile faciası:)
Bence bunların hepsinin sebebi o muhteşem güzellikteki dolunay, aklımızı başımızdan aldı:) Muhtemelen tesadüftür ancak bir kaç tane daha bu şekilde cereyan eden yanlış arabaya binme hadisesi duyunca acaba demeye başladım açıkçası. Sizde var mı böyle tuhaf durumlar, başınıza herhangi bir gariplik geldi mi bu aralar?
Bu hem rengarenk, cıvıl cıvıl, hem de vintage bölümler içeren scrapbook anı albümünü Buse Bebek için hazırlamıştım. Yine aylar öncesinden bir çalışma. Açıkçası büyük ebatlı albümlerde oyun alanı geniş olduğundan hayal ettiğim şeyleri daha rahat çalışıyorum. Dilediğim gibi cepler, kapaklar vs. ekleyebiliyorum. Bu albüm de öyle oldu. Çok eğlenceli, çalışması çok keyifli bir albümdü.
Albümün videosu hemen aşağıda. Detayları incelemek isterseniz izleyebilirsiniz. Keyifli seyirler herkese, hoşçakalın:)
Yorumlar
Çok komikmiş Baharcım, yıldızlar, gökyüzü hareketleri, gezegenler pek çok şeyi etkiliyor, zaman zaman ben de geri giden Merkür'e takıyorum...
Albüm yine şahane, çok eğlenceli, cıvıl cıvıl :)
Ellerine sağlık canım, çok sevgiler
Sevgiler Bahar'ım...