31 Mar 2017

Vintage Temalı Düğün Anı Albümü

vintage-anı-albumu
 Herkese merhaba! Havalar nihayet ısınmaya başladı. Uzun ince sokaklara bakınca, artık çıplak dallar yerine beyazlı-pembeli çiçekleri görmek beni çok mutlu ediyor. Birkaç haftaya kalmaz mis gibi kokuları her yeri sarar ve ben her sene olduğu gibi büyük bir sabırsızlıkla o günün gelmesini bekliyorum.
vintage-anı-albumu
vintage-anı-albumuSabahın çok erken bir saatinde uyanıp camı açacağım. O hafif serin ama tertemiz havayı derin derin içime çekeceğim ve geride kalan sıkıcı ayların kasveti, bıkkınlığı, yorgunluğu puf diye uçup gidecek. Sizce de inanılmaz değil mi? Yani baharda açan çiçeklerin tüm kötü havayı yok etmesi, içimize çektiğimiz o nefis kokuların modumuzu bir anda yükseltmesi, her şeye sebepsiz bir şekilde pozitif baktırması falan? Tıpkı çok çetin geçen bir kış günü ortaya çıkıveren güneşin birkaç dakikada tüm karları eritebilmesi gibi. Bu yaşa geldim ama çocukluğumdan beri tüm bunların gerçek bir mucize olduğunu düşünmekten hiç vazgeçmedim...
kişiye-ozel-anı-albumu
scrapbook-anı-albumu
Bir önceki yayında düğünü için iki albüm sipariş eden Tuğçe Hanım'ın deniz temalı büyük boy albümünü paylaşmıştım. Sıra vintage olanında. Albüm klasik 20cm*20cm ebatlarında, 6 yaprak 12 sayfadan oluşuyor. İnteraktif sayfalar, cepler ve büyük boy kartlarıyla toplamda 60 civarı fotoğrafı muhafaza edebiliyor.
scrapbook-mini-album
vintage-anı-albumu
Bana gelen maillerde sıklıkla  fotoğrafların nereye yapıştırılacağına ilişkin sorular alıyorum ve genelde herkese aynı cevabı veriyorum: Her yere! Aslında albümlerin videosunu hazırlamamın birinci sebebi, bu tarz sorulara cevap olabilmesi ancak "içi doldurulmuş" bir albüm paylaşmadığımdan bazı noktalar her halukarda havada kalabiliyor. Aslına bakarsanız, scrapbook albümler belli bir format dahilinde hazırlansa da, kişinin kendine has yöntemleriyle, fotoğraflarıyla, sticker, süsleme, el yazısı vs. gibi detaylarla dilediğince kişiselleştirebilmesi için son derece ideal materyaller. Örneğin; interaktif sayfalarda sayfa boyutuna göre fotoğraf yapıştırabileceğiniz gibi, daha küçük boyda fotoğraf kullanıp yanına ufak bir stickerla o fotoğrafa gönderme yapabilirsiniz. Küçük bir not ya da tarih de aynı işi görür. Sayfa ceplerinde yer alan fotoğraf kartlarının bir yüzüne fotoğraf yapıştırıp diğer yüzüne fotoğrafın çekildiği güne ilişkin notlar alabilirsiniz. Çünkü scrapbook albümler, fotoğraflarınızın yanı sıra hatıralarınızı da saklayabileceğiniz birer anı defterleridir esasında. Nasıl kullanacağınız ise tamamen size kalmış...
vintage-anı-albumu
Albümün videosu hemen aşağıda. Detayları merak edenlere şimdiden keyifli seyirler. Ve herkese bol çiçekli, bol güneşli, mis gibi bir hafta sonu diliyorum, hoşçakalın!

3 Mar 2017

Deniz Temalı Düğün Anı Albümü

deniz-temalı-anı-albümü
Görüşmeyeli ne çok olmuş. Bugünlerde zaman her zamankinden daha hızlı geçiyor sanki, Ela daha hızlı büyüyor. Her sabah uykudan uyandığında dağarcığına mutlaka bir kaç kelime eklenmiş oluyor. Çok uzun cümleler kuruyor, pamuk prensesin masalını ya da bir gün önce neler yaptığını, ya da anneannesi ve dedesi ile geçirdiği o çok eğlenceli günü  baştan sona anlatıyor mesela...İşte o büyüyor, ben yaşlanıyorum:)
nautical-theme-mini-album
deniz-temalı-anı-albümü
 İstanbul'dan Tuğçe Hanım geçtiğimiz yılın Mayıs ayında bana ulaşarak Temmuz ayında evleneceğini, farklı temalardaki iki ayrı düğün için iki adet düğün anı albümü istediğini belirtti. Albümler öncelikle düğünlerin yapılacağı mekanlarda konukların evlenecek çifte özel dileklerini yazması için kullanılacak, düğünden sonra ise düğün fotoğraflarıyla doldurulacaktı. Düğünlerden biri teknede gerçekleşeceğinden büyük olan albümün deniz temalı olmasına karar verdik.
deniz-temalı-anı-albümü
kişiye-özel-fotograf-albümü
Bu albümün diğer albümlerden farkı, standart 6 yaprak 12 sayfa yerine, 8 yaprak 16 sayfa olması ve elbette konukların dilekleri için oldukça fazla sayıda kart içermesi. 
deniz-temalı-anı-albümü
nautical-mini-album
deniz-temalı-anı-albümü
  Albüm için seçtiğim bu deniz temalı kağıtlar; uzun zamandır sabırsızlandığım, kullanmak için fırsat kolladığım çok canlı ve gerçekçi desenlerle bezeli harika bir seriydi gerçekten. Çalışırken birkaç kez  kendimi denizde hayal ederken bulduğumu itiraf etmeliyim:)Son bir iki aydır sürekli yağan karlardan, burnumun ucunu donduran soğuklardan o kadar sıkıldım ki hangi albümü yayınlasam diye bakınırken elim direkt bu albüme gitti. Hem içimiz ısınsın, hem de içimiz açılsın diye...scrapbook-mini-album
scrapbook-anı-albümü
Albümle ilgili diğer detayları incelemek isterseniz videosu hemen aşağıda. Kanalıma da abone olmayı unutmayın lütfen. Görüşmek dileğiyle, hoşçakalın:)
 

10 Oca 2017

Vintage Mini Albüm

kisiye-ozel-anı-albumu
Uzun bir aradan sonra herkese merhaba! Yazmaya her niyetlendiğimde moralimi alt üst eden, geleceğe dair tüm umutlarımı yıkıp geçen olaylar nedeniyle ne yazmak geldi içimden ne de bir şey paylaşmak... Patlamaların dumanları birbirine karıştı, artık her gün yeni bir felakete uyanıyoruz. Bu saçma sapan olaylarda can veren herkes için çok üzgünüm. Hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza, bunca terör olayını görmezden gelerek ülkemizi seçip misafirimiz olan turistlere, son kurşununa kadar düşmana sıkıp tek başına büyük bir felaketi bertaraf eden kahraman polisimize Allah'tan rahmet, yakınlarına, sevenlerine sabır diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun...
vintage-anı-albümü
kisiye-ozel-anı-albumu
İstanbul'dan Yasemin Hanım ve erkek arkadaşı için hazırladım bu vintage anı albümünü. Çiftlere için albüm hazırlarken onlar için anlamı olan simgeleri, şarkıları, film repliklerini vb. detayları kullanarak albümü onlara özel hale getirmeye çalışıyorum. Bunun için de sayfa içlerindeki büyük cep kartlarını kullanıyorum. Temel olarak kullandığım, hemen her albüme eklediğim sabit interaktif sayfalar haricinde farklı şekillerde yeni interaktif sayfalar da hazırlıyorum. Kapaklar, minik cepler, gizli bölmeler kişiye özel anı albümünü eğlenceli hale getiren minik detaylar aslında.
vintage-fotograf-albümü
scrapbook-mini-album
Standart albümler 6 yaprak 12 sayfadan oluşuyor. 20cm*20cm ve 25cm*25cm olmak üzere temelde iki boyut çalışıyorum. Bunların haricinde yaptığım albümler tüm ölçüleri ve hesaplamaları bana ait olan özel tasarımlar. Arşivde bekleyen çok farklı ebat ve şekilde albümüm var ancak sırayı bozmak istemediğim ve kapkara gündemden bir türlü elim varmadığı için maalesef yaptığım kadar hızlı yayınlayamıyorum bu çalışmaları.
scrapbook-vintage-album
kisiye-ozel-anı-albumu
kisiye-ozel-anı-albumu
Albümün detaylarını merak edenler için videosu hemen aşağıda. Ayrıca kanalıma abone olarak blog yayınından çok daha önce paylaştığım videolarımdan anında haberdar olabilirsiniz. Keyifli seyirler ve herkese mutlu, sağlıklı günler diliyorum. Ya da, belki de şöyle demeliyim, ölmeyin yeter! Hoşçakalın.

23 Kas 2016

Buse Bebek Anı Albümü

kız-bebek-ani-albumu
Herkese merhaba! Nasılsınız? Geçtiğimiz günlerde meydana gelen Süper Ay olayını kaçırmadınız değil mi? Arada bulutlar engellese de ben de birkaç güzel kare yakalamayı başardım. Hatta kardeşlerimle çektiğimiz fotoğrafları birbirimize gönderdik, burçlar üzerinde de iyi etkileri olacakmış falan diye geyik bile yaptık.  Neyse bu aralar hem iş hem de eğlence amaçlı sık sık İstanbul'a gidiyoruz, uçakla gidiyoruz, havaalanından araç kiralıyoruz, birkaç gün kalıp dönüyoruz.
scrapbook-mini-album
baby-mini-album
Kaldığımız otelden ayrılırken aracın otele getirilmesini istedik. Araç geldi. Eşim çıktı eşyaları yerleştiriyor. Ben de Ela Masal'ın elinden tuttum, dışarıya çıktım. Yalnız başım öne eğik, Ela Masal sağ olsun sürekli koşar vaziyette olduğundan ben de gözümü ondan ayıramıyorum, haliyle de etrafta ne var ne yok pek farkında değilim. Aracın kapısını açtım, çantamı koltuğa bıraktım. Sonra arka kapıyı açtım, baktım çocuk koltuğu yok. Eşime seslendim,  bir taraftan da koltuk nereye gitmiş, neden çıkarmışlar falan diye konuşuyorum kendi kendime. Eşim sen ne yapıyorsun orada deyince kafamı kaldırdım ki o anda jeton düştü:) Eşim arkada bizim arabanın bagajını açmış, eşyaları yerleştiriyor. Benim rahat rahat kapısını açıp yerleştiğim araç ise otel görevlilerinden birine aitmiş:)
kız-bebek-ani-albumu
kız-bebek-ani-albumu
Hadi buna sıradan bir dalgınlık diyelim. İki gün önce kardeşim anlatıyor. Eşi ve kızıyla birlikte çarşıdalarmış. Sonra kardeşim bir şeyler almak için yanlarından ayrılmış. Daha sonra eşi aramış nerede olduğunu sormak için. O da şurada buluşalım, gelmenize gerek yok demiş. Tam dükkandan çıkmış, bir bakmış ki yolun karşısında kendi arabaları. Bundan sonrasını aynen onun ağzından aktarıyorum. "Koşarak karşıya geçtim, ön kapıyı açtım, aşkım ne gerek vardı gelmene, ben gelirdim deyip kendimi koltuğa attım. Kafamı kaldırdım, karşımda tanımadığım bir herif:))) Arkadan bir kadın sesi yükseldi: Serhaaattttt??? Arkaya döndüm, kucağında yeni doğmuş bir bebek tutan kadının biriyle göz göze geldim. Kusura bakmayın, eşim gelecekti, arabanız bizimkiyle aynı hedehödefhfhjgj şeklinde geveledim ama çıt yok bunlarda, hiç konuşmadılar. Ben de jet hızıyla araçtan indim." Biz artık hikayenin burasında koptuk tabi. Özellikle belirttim, Marmaris yerel haberlerini takip et, kadın bir de lohusa dönemindeyse adamı öldürebilir:) Düşününsenize, resmen aile faciası:)
scrapbook-ani-albumu
baby-girl-mini-album
Bence bunların hepsinin sebebi o muhteşem güzellikteki dolunay, aklımızı başımızdan aldı:) Muhtemelen tesadüftür ancak bir kaç tane daha bu şekilde cereyan eden yanlış arabaya binme hadisesi duyunca acaba demeye başladım açıkçası. Sizde var mı böyle tuhaf durumlar, başınıza herhangi bir gariplik geldi mi bu aralar?
kız-bebek-ani-albumu
scrapbook-ani-albumu
Bu hem rengarenk, cıvıl cıvıl, hem de vintage bölümler içeren scrapbook anı albümünü Buse Bebek için hazırlamıştım. Yine aylar öncesinden bir çalışma. Açıkçası büyük ebatlı albümlerde oyun alanı geniş olduğundan hayal ettiğim şeyleri daha rahat çalışıyorum. Dilediğim gibi cepler, kapaklar vs. ekleyebiliyorum. Bu albüm de öyle oldu. Çok eğlenceli, çalışması çok keyifli bir albümdü.
kız-bebek-ani-albumu
kız-bebek-ani-albumu
Albümün videosu hemen aşağıda. Detayları incelemek isterseniz izleyebilirsiniz. Keyifli seyirler herkese, hoşçakalın:)

31 Eki 2016

Sen Benim Şarkılarımsın-Mini Anı Albümü

kisiye-ozel-fotograf-albumu
 Tarihler 1518 yılının Temmuz ayını gösterdiğinde, Strasbourg'da yaşayan Frau Troffea, sokağa çıkıp deli gibi dans etmeye başlar. Ortada müzik yoktur, çalan bir şarkı yoktur. Ancak Troffea müthiş bir enerjiyle, döne döne dans etmeye başlar.  Kadını izleyenler onun bu enerjisi karşısında gülümserler ve alkış tutarlar. Ancak bir süre sonra anlaşılır ki, kadın keyfinden değil kendini durduramadığı için dans etmektedir. Frau Troffea dans eder, dans eder, dans eder... Bu durum tam 6 gün boyunca devam eder. Hiç durmadan, hiç ara vermeden dans edilerek geçirilen 6 koca gün...
kisiye-ozel-fotograf-albumuBir hafta içinde 34, bir ay içinde ise 400 civarı insan kadına katılarak dans etmeye başlar. Bunlardan 15'i kalp krizi, yorgunluk, tükenme gibi nedenlerle hayatını kaybeder. Durumu kontrol altına almak isteyen yetkililer muhtemelen çivi çiviyi söker mantığıyla hareket edip müzisyenler işe alırlar ve dans edenler için geniş platformlar kurarlar. Ne yazık ki bu, insanları dans etmek için teşvik etmekten ve çok daha fazla insanın bu toplumsal histeriye dahil olmasına sebep olmaktan başka bir işe yaramaz.
kisiye-ozel-ani-albumu
kisiye-ozel-anı-albumu
Dans vebası, dans cinneti, St. John dansı gibi pek çok isim verilen bu olay, tarihteki ilk olay da değildir üstelik. Kayıtlara geçen pek çok olayda insanlar toplu halde ve kendilerini kaybetmiş şekilde çılgınlar gibi dans ederler. 1020'de Bernburg'da, 18 köylü kilisenin etrafında bir anda şarkı söyleyip dans etmeye başlar. 1237'de kalabalık bir grup çocuk, Erfurt'tan Arnstadt'a kadar olan 20 kilometrelik yolu zıplayarak ve dans ederek kat eder.
vintage-anı-albümü
vintage-anı-albümü
1278 yılında, Almanya'da, Meuse Nehri üzerindeki köprüde 200 kişinin aynı anda dans etmeye başlaması, köprünün yıkılması ile sonuçlanır. Kurtarılanlar yakınlardaki St. Vitus Şapeli'nde tedavi edilir. Dans vebasına ilişkin en büyük salgın 1373-74 yılları arasında İngiltere, Hollanda ve Almanya'da meydana gelir. Bilim adamları bu durumu "kolektif ruhsal bozukluk", "kolektif histerik bozukluk" ve "kitlesel delilik" olarak adlandırır. Orijinal ismiyle dancing mania bir sinir sistemi hastalığıdır ve dans hareketleri ile karakterize bir epilepsi formu olarak açıklanmıştır.
vintage-ani-albumu
Dans vebası 17. yüzyıl ortalarında tamamen ortadan kalkmış. Kimsenin duymadığı bir müzikle günlerce dans etmek ve sadece kişinin vücudundaki bir kemiğin kırılması ya da kişinin ölmesi ile nihayete eren histerik, ölümcül bir dans... Şahsi fikrim, topluca pikniğe çıkılıp o gözalıcı, kırmızı ve zehirli mantarlardan toplu olarak yenmemişse, ne bileyim şebeke suyuna sinir sistemini zıplatacak bir madde zerk edilmemişse insanların böyle birbirlerinden etkilenip delirmeleri pek mantıklı gelmedi bana. Ama kim bilebilir ki? Ne diyelim, iyi ki de ortadan kalkmış değil mi:)
vintage-ani-albumu
Çalmayan şarkılarla insanlar delire dursun, Ankara'dan meslektaşım Şeyma Hanım, eşiyle evlilik yıl dönümleri için benden bir albüm rica etti ve ismini de "Sen Benim Şarkılarımsın" koydu:) Vintage tarzda çalıştığım albüm, 20cm*20cm ebatlarında, her zamanki gibi 6 yaprak 12 sayfa. Cepler ve interaktif bölümlerle ortalama 60 fotoğraf kapasiteli. Güle güle kullansınlar, mutlu anılar biriktirsinler:) Vintage anı albümünün detaylarını merak ediyorsanız, videosu hemen aşağıda. Keyifli seyirler:)

26 Eki 2016

Irmak Bebek

ırmak-kupal
Üzgünüm demek çok hafif kalır, içim eridi, kanım çekildi dersem eh işte azıcık anlatır belki hislerimi. Ben dışarıdan bir yabancı olarak böyleysem, varın anasını babasını siz düşünün. Kaçıncı çocuk bu böyle yok yere giden, başkalarının keyfinin, kininin, öfkesinin kurbanı olan? Gizem, Beratcan ve adı aklıma gelmeyen nice çocukla beraber gidişiyle, gidiş şekliyle beni  en az diğerleri kadar derinden yaralayan minik Irmak... 
Daha ilk anda, kayıp haberini ilk duyduğumuzda anladık değil mi çoktan öldüğünü, daha o foseptik ağızlı yaratığı ilk gördüğümüz anda biliyorduk bi haltlar karıştırdığını. Konuşamamasından, gevelemesinden, o iğrenç suratından, iki lafından birinin "ben bilmiyom" oluşundan, sürekli açlığından bahsedip Irmak'ın kaybolduğu gün sucuk yediğini anlatmasından anlamıştık işte. Polis köpeğinin bahçedeki sandalyeyi devirerek sağa sola dalması sizin de burnunuzun direğini sızlatmadı mı? Resmi olarak itiraf etmesinden bir gün önce  sözüm ona başkası yapmıştır, şöyle böyle olmuştur şeklinde zırvalarken aslında cinayeti nasıl işlediğini anlatışını siz de şaşkınlıkla izlemediniz mi? Eşime "yahu adam resmen cinayeti anlatıyor, daha neyi bekliyorlar" dediğimi hatırlıyorum...
O küçük bedene yapılanların hiçbirini aklım almıyor, mantığım kabul etmiyor. Buna rağmen itiraftan sonra polisler götürürken hala, hala ve hala o bebeği bir kum tanesi kadar önemsemediğini, bu yaratığın bu dünyada bulunma amacının ne kadar yüzeysel olduğunu, insanlık namına hiç bir derinlik taşımadığını, aldığı her nefesin boşa olduğunu, bir çocuk ölmüş ölmemiş, çöp gibi ordan oraya savrulmuş umrunda bile olmadığını görmek çok feciydi. Hala beni döverler endişesi taşıması, çocukken babasından yediği dayaklardan bahsetmesi, koğuş yerine hücreye koysunlar demesi, yıllardır kadınlarla birlikte olmadım, benim paramı alıp beni kandırdılar şeklinde ucuz savunma yapıp sadece ve sadece kendi kıçını kurtarmaya çalışması falan filan... Bedensel ihtiyaçlarını gidermek dışında hayatta hiç bir gayesi olmayan sefil yaratık...Yazık sana be, koğuşta sana dayak atarlar da canın yanar diye mi korkuyorsun, tek derdin bu mu cidden?
Ön otopsi raporunda beklenildiği üzere tecavüz ve boğulma emarelerine rastlanmış. Ama bunun dışında minik Irmak'ın bedeni çok fazla zarar görmüş. Dilerim o zararların tamamı Irmak gittikten sonra olmuştur ama bu hayvan 10 yılın acısını 10 dakikada çıkarmaya çalışırken çocuğun muhtemelen kolunu kanadını kırmıştır diye de düşünmeden edemiyorum. İnancım gereği meydana gelen her olayın bizim algılarımızın çok ötesinde, çok ince bir matematik hesabına dayandığını, Irmak'ın kurban edilmesinin neredeyse tüm mahallenin çocuklarının hayatını kurtardığını, hatta hatta Gaziantep'te kaçırıldıktan sonra evinin önüne bırakılan Kübra'nın dahi bu sayede bugün hayatta olduğunu düşünüyorum. Mantıklı tarafım herşeyin farkında ama gel bir de bunları öbür tarafa anlat... Bu kadar acı çekmeseydi keşke diyorum, inşallah hiç bir şey hissetmemiştir diyorum... Canım benim...
Duyduklarım gördüklerim koca birer düğüm boğazımda. Doğru düzgün bir fotoğrafının bile olmaması, çok yürürse ayaklarının hemen acıması, bu nedenle evin önünden hiç ayrılmayışı, o pisliğin muhtemelen tam da Irmak'ı kucakladığı anda ağzından nefes gibi çıkan"Anne" kelimesi... İçim bir daha parçalanıyor. Kısacık ömrüne bu kadar büyük bir acıyı sığdıran, öldükten sonra bile günlerce huzurlu uykusuna yatacağı mezarına hasret bırakılan, bir türlü kavuşamayan bir minik Irmak...
Ve bu çöplük herif kendini o kadar iyi saklamış ki, ya da insanlar o kadar kör ki, koca bir mahalle bunu savunuyor.Yahu sapık olmasını falan bırakın, adam yürüyen bir leş, sırf mikrop kapar diye bile göndermemeniz lazımken çocukları, neymiş efendim çocuklar bu adamın elinde büyümüş de, çok iyi bir insanmış da daha neler neler. Son 10 sene içerisinde bu şerefsizin çaktırmadan kaç çocuğu taciz etitğini tahmin edebiliyor musunuz? Korkunç... Adam yıllardır yalnız yaşıyor, karısı, çocuğu yüzüne bakmıyor, habire çocuklara şeker çikolata verip onları öpüyor, evine bahçesine sokup fotoğraflarını çekiyor ve hala o adam iyi öyle mi? Uyanın artık ya, üzerine bir "ben sapığım" diye tabela asmadığı kalmış. Nedir yani, zarar vermeyen herkes otomatikman iyi mi olur? Adam 10 yıldır çocukları gözlediğini, eninde sonunda bir çocuğa bunu yapacağını söylüyor, planı programı var, bildiğin mesai harcıyor. Yani Irmak olmasa başka bir çocuk olacaktı. Irmak'ın ablasının sözlerini duydunuz mu? Şüphelenmiş çocuk, ben onu test ettim diyor, hissetmiştim diyor. Yani çocuğun fark ettiğini hiç bir büyük anlamamış, ne feci...
Ben bu olaydan ciddi anlamda etkilendim. Kardeşlerim de öyle. Gece yarılarına kadar konuştuk, konuştuk... Şu an artık hani kardeşimin deyimiyle kedi miyavlasa ağlayacak, adamın biri yanlışlıkla çocuğumuza baksa üzerine atlayacak durumdayız. Toplumsal mesaj falan vermek değil niyetim ama lütfen artık pedofilinin, ensestin gerçek, yaşayan, nefes alan, hemen her yerde karşımıza çıkabilecek suçlar olduğunu bilelim. Çocuklarımıza dikkat edelim, ONLARI DİNLEYELİM. Emin olun kendi özel alanlarına girilmişse, bir şekilde istismar edilmişlerse, ne olduğunu anlamasalar dahi bir şeylerin yanlış olduğunu, yolunda gitmediğini hissederler. Onlara sorular soralım, onları dikkatle izleyelim. Şüphelenmekten korkmayalım. Ve asla ama asla YALNIZ BIRAKMAYALIM. Bir çocuğun gözden kaybolmasının saniyeler, hayatını kaybetmesinin ise dakikalar aldığını unutmayalım. "Bir an"ın, yani bir anlık dikkat yada dikkatsizliğin karşılığının bir çocuğun canı olabileceğini lütfen aklımızdan çıkarmayalım. Bunlar benim anne olmadan çok önce CMK avukatlığı yaptığım yıllarda karşılaştığım minik kubanlardan öğrendiklerim, kötü tecrübelerden edindiğim derslerim.
Hiç bir zaman düzelmeyecek olan ensestlere, el kadar bedenlere hallenen pedofililere gelince...Onlara tek diyebileceğim;gebersinler! Nasıl kıydılarsa aynı şekilde can versinler. Masum bir bebeğe, günahsız bir çocuğa hiç acımadan kıyan bu tarz mahlukatlar için kısasa kısastan daha iyi bir yöntem yok benim nazarımda. Tez zamanda iyi haberlerini alırız inşallah.
Allah minik Irmak'a ve katledilen tüm yavrulara rahmet eylesin, ailelerine sabırlar versin ve kimseye kendi evladının yasını tutmayı nasip etmesin.

Ahşap Tepsiye Peçete Dekupaj Nasıl Uygulanır?

Herkese merhaba! Nasılsınız? Bugün sizlerle peçete dekupaj tekniği uyguladığım ve el boyamasıyla tamamladığım ahşap tepsimi paylaşmak istiy...