Konu kitap olunca mimlere hayır demek imkansız:) Benim kitap okumamı sınırlandırabileceğim herhangi bir zaman ya da mekan yok açıkçası. Çantamdan kağıt mendil nasıl eksik olmuyorsa, kitap da eksik olmaz. Her yere istisnasız kitapla giderim. Çantam nereye, kitabım oraya:) Aslında çantada taşıma açısından cep boylar çok ideal ama onları da okurken, sayfalarını ayırmakta zorlanıyorum.
Geçen günlerde Grange'in Şeytan Yemini'ni bitirdim. Okuyanlar kitabın ebatlarını bilir, çantada taşımam nedeniyle bir hafta boyun ağrısı çektim. Ama bir şey itiraf etmeliyim, benim en sevdiğim kitaplar genelde bu şekildedir; yani diğer kitaplara göre daha uzun ve çok sayfalı:)
Kitap taşımanın faydalarını saymakla bitiremem. Bekleme durumuna geçeceğim her yerde kitap okurum. Arabada, metroda, kuyrukta, postanede ve isminde hane eki olan her mecrada:) Hele hele unuttuğunuz bir anda hatırlayıp "Yaa, benim kitabım vardı." deyip çantaya uzanırsınız ya, işte o anki mutluluğun değeri hiç bir şeyle ölçülemez.
Kardeşim arabada başını öne dahi eğemez, midesi bulanır, tansiyonu düşer. Aslında çocukken ben de öyleydim, ama uzun seyahatlerimden bana kalan en güzel miras; hareket halindeki araçta evdeymiş gibi okuyabilmemdir.
Çocukken kitaplarımı genelde elimde fenerle, yatakta yorganı kafama çekip okurdum. Ara sıra hala bu şekilde okurum. Ama çoğunlukla belimin üzerine kaykılır ve ayaklarımı sehpaya uzatarak okurum. Ayaklarımı uzatabilmek çok önemli benim için:) Uzanmak istersem mutlaka yan dönerim, kitabı da göz hizama yatırıp o şekilde okurum.
Ya da pofuduk bir mindere sırt üstü yatar, ayaklarımı kalorifere dayarım, kitabı da kollarım yorulana dek havada tutarım. Okuduğum kitaplarda iz bırakmayı sevmem, yazıların altını çizme huyum olmadığı gibi, çizilmiş kitaplar da çok itici gelir. Çok sevdiğim bölümleri ya da sözleri ise ayrı bir yere not etmeyi tercih ederim.
Buraya kadarki sözlerim romanlarım için geçerliydi. Mesleki konularla ilgili kitapları ve dosyaları çoğunlukla ofisimdeki masamda okurum. Elimin altında mutlaka bir ajanda ve kalem vardır. Okumaktan ziyade o kitaba çalışırım. Dava dosyalarını incelerken de dosyanın en arka sayfasından not almaya başlar ve ilk sayfasına kadar devam ederim. (Bilmeyenler için not: Dava dosyalarının en son sayfası, aslında dosyanın ilk sayfasıdır.)
Bu arada ajandama yazdığım önemli hususları dosyadaki evrakların kenarlarına da minicik minicik yazarım ki, duruşmaya kim girerse okusun ve o noktalara dikkat etsin diye:) Kitaplarda değil ama dosyalarda fosforlu kalemle altını çizdiğim yerler olur. Bu da genelde karşı tarafın verdiği dilekçede aleyhine ya da aleyhimize olabilecek hususlardır:)
Kitap okumak, kitaplarla uğraşmak benim için bir bağımlılık açıkçası. Her gün hangi kitaplar çıkmış diye kitap sitelerinde gezinmek, listeler yapmak, alıp okuduklarımın üzerini çizmek beni mutlu eden, heyecanlandıran detaylar. Biraz mim dışına çıktım ama olacak o kadar. Okuyan herkesi mimledim. Bol kitaplı, bol okumalı bir hafta dilerim herkese:)
Kardeşim arabada başını öne dahi eğemez, midesi bulanır, tansiyonu düşer. Aslında çocukken ben de öyleydim, ama uzun seyahatlerimden bana kalan en güzel miras; hareket halindeki araçta evdeymiş gibi okuyabilmemdir.
Çocukken kitaplarımı genelde elimde fenerle, yatakta yorganı kafama çekip okurdum. Ara sıra hala bu şekilde okurum. Ama çoğunlukla belimin üzerine kaykılır ve ayaklarımı sehpaya uzatarak okurum. Ayaklarımı uzatabilmek çok önemli benim için:) Uzanmak istersem mutlaka yan dönerim, kitabı da göz hizama yatırıp o şekilde okurum.
Ya da pofuduk bir mindere sırt üstü yatar, ayaklarımı kalorifere dayarım, kitabı da kollarım yorulana dek havada tutarım. Okuduğum kitaplarda iz bırakmayı sevmem, yazıların altını çizme huyum olmadığı gibi, çizilmiş kitaplar da çok itici gelir. Çok sevdiğim bölümleri ya da sözleri ise ayrı bir yere not etmeyi tercih ederim.
Buraya kadarki sözlerim romanlarım için geçerliydi. Mesleki konularla ilgili kitapları ve dosyaları çoğunlukla ofisimdeki masamda okurum. Elimin altında mutlaka bir ajanda ve kalem vardır. Okumaktan ziyade o kitaba çalışırım. Dava dosyalarını incelerken de dosyanın en arka sayfasından not almaya başlar ve ilk sayfasına kadar devam ederim. (Bilmeyenler için not: Dava dosyalarının en son sayfası, aslında dosyanın ilk sayfasıdır.)
Bu arada ajandama yazdığım önemli hususları dosyadaki evrakların kenarlarına da minicik minicik yazarım ki, duruşmaya kim girerse okusun ve o noktalara dikkat etsin diye:) Kitaplarda değil ama dosyalarda fosforlu kalemle altını çizdiğim yerler olur. Bu da genelde karşı tarafın verdiği dilekçede aleyhine ya da aleyhimize olabilecek hususlardır:)
Kitap okumak, kitaplarla uğraşmak benim için bir bağımlılık açıkçası. Her gün hangi kitaplar çıkmış diye kitap sitelerinde gezinmek, listeler yapmak, alıp okuduklarımın üzerini çizmek beni mutlu eden, heyecanlandıran detaylar. Biraz mim dışına çıktım ama olacak o kadar. Okuyan herkesi mimledim. Bol kitaplı, bol okumalı bir hafta dilerim herkese:)
17 yorum:
Kitapsız, kedisiz ev olmamalı diyorum:))Bahar'cığım ben hareket halindeki araçlarda kitap okuyamıyorum, kendimi veremiyorum, illa ki, tek başıma, evde, sessiz ortamda olacağım, hatta televizyonu da kapatıyorum, dikkatim dağılıyor çünkü...ama senin gibi otobüste, trende kitap okuyanları çok takdir ediyorum ne güzel bir alışkanlık..keşke ben de yapabilsem..
sevgiler canım
Ne güzel anlatmışsın Baharcım, demek ki tam keyif işi senin için kitap okumak, ben de bazı kitapları her fırsatta okuyup bitirmeye çalışırım ama bu şimdilerde pek mümkün olmuyor, boynu bükük bekliyor kitaplar malesef :(
Sizinkini de keyifle okumuştum, deep beni de mimlemiş artık yarın olur sanırım. Herkesin ayrı bir ilişkisi oluyor kitaplarla, yaklaşım, üzerini çizenler, hiç kıyamayanlar, yatmadan önce okuyanlar, vs.. vs.. ama ille de keyifli;)!.. sizin mim de çok hoştu görselleriyle birlikte bayıldım... çok tatlı hepsi..
Anlatımına bayıldım!Zaten senin her yazdığını zevkle ve şevkle okuyorum o ayrı konu.
Resimler ise tek kelimeyle şahane. İzlenimcilik akımından yanılmıyorsam. Resimden anladığımı söyleyemem ama bunlar şahane !!!
:)sanki benden bahsediyorsun gibiydi.bir tek şey hariç.ben kitaplarda beğendiğim bölümlere notlar alır çizerim.kullanılmış kitap almayı o yüzden çok severim.o kitaplarda bulduğum notlar,çizgiler,kağıt parçaları bambaşka öyküler kurgular anlatır bana.
keyifli okumalar baharcım.sevgiler.
tam bir kitapkurduymuşsunuz.
ben de kitapta çizikler ya da yazılar olmasından hiç hoşlanmam.çok değerlidir kitaplarım:)
heeey çok sevdim. arabada okumak dışında tıpatıp herşey yaa.
:)
Kitapsız ve köpeksiz de olmaz değil mi Müjdecim:) Ben elime kitabı alınca çevreden soyutlanıyorum, o yüzden dış şartlar beni pek zorlamıyor. Sevgiler canım:)
Esencim keyif işi, alışkanlık, gereksinim ne dersen artık... Vakit ayır kitaplarına, okumak iyi gelir herkese, sevgiler:)
gooogoook çok teşekkür ederim, okumak ne güzel bişey değil mi?
coletté ablam, çok zarifsin, o senin güzelliğin, çok teşekkür ederim. Resimden ben de çok anlamam, konuyla ilgili olsun, gözüme de hoş görünsün yeter dedim, olmuş sanırım, öperim:)
Alanayım, çok sevindim ortak zevklerimiz olmasına. Ben seni anladım sanırım, sen çok eski yıllardan kalan, bir nevi okuyanın günlük gibi kenarda köşede düşüncelerini paylaştığı kitaplardan bahsediyorsun sanırım. Bak öyle antika bişey denk gelse ben de çok sevinirim. Ben dümdüz çizilen, kirli görünüme sahip kitaplardan bahsediyorum. Tükenmez kalem bulaşmıştır falan, kötü görünür. Sana da keyifli okumalar canım, sevgiler:)
Ebrucum, onlar bizim kıymetlilerimiz değil mi, sevgiler:)
Deep, evet sen arabada rahat edemiyosun ama alışsan yapabilirsin bence. Zaman lazım biraz, çok teşekkürler:)
ne güzel anlatmışsın bende kitap okurum ama senin anlattığın seviyede maalesef olmadı keyifli okumalar vallahi özendim sevgiler
Baharcım çocukluğundan kalma bu miras harikaymış...süper bir alışkanlık !!! ben evdeyken yada yatarken okuyorum genellikle;)
OI AMIGA,LINDAS IMAGENS,A ÚLTIMA É A MAIS PRECIOSA.BOA SEMANA.BEIJO.VALÉRIA.
ben de her yerde kitap okurum ,bir de bazen canım sıkkın ,bir sorunun cevabını ararken kitap çok yardımcı oluyor,başladığım bir kitap var ise yemek yaparken mutfakta da yemeyi karıştırırken de güzel okunur.Ne yazık ki çok az kitap sever var bizim ülkede.Bilmem,tipim mi müsait değil,ama bazen :aaaa,teyze sen kitap mı okuyorsun diyen gençlere çok kızarım,veya :yaşın gelmiş senin kuran okuman lazım diyen geri zekalılara daha da sinir olurum.
canım uyarın için teşekkürler bende öle bişey görünmüyor senin pc ayarlarınla ilgili desem başka bloga girerkende olur eee bende çıkış yapıp girdiğimde görünmüyorrr ay anlamadım valla öperim:)
Bloğuma ziyaretin için teşekkür ederim, hemen meraklanıp bloğunu inceledim, çok kendine özgü ve hoş bir bloğun var çok beğendim..:)Bende yolda kitap okuyabilenlerdenim, 1.5 saat iş yerime geliş, 1,5 saat gidiş toplam 3 saat serviste yol çekiyorum, kışın kabus, sabah ve akşam karanlık olduğundan okuyamıyorum, ama tam bugünlerde gene saatlerim aydınlık zamanla çakıştı!!Başladım gene okumaya çok şükür, bence her insan zaman yaratabilir, tabi isterse! sevgiler...LAME
aaaa yazarlardan biri olan kardeşim coco başka pc den girmiş dediğin uyarıyı görmüş bişeyler yaptım ama umarım geçmiştir bir daha bakıp uyarırmısın canım geçmşiş mi şunu hallediyim şu postunu okuycam özür :)
sonunda sorunumu çözdüm başka tarayıcıdan görünüyormuş çok zarifsin tatlım...yazını keyifle okudum sonunda:) kitap benimde hayatımın bir parçası tasvirleri ağar olanlar dışında evde pencere kenarında ya da seyehat esnasında bayılırım ama otobüste vs ne bilem odaklanamıyorum başım dönüo sanki midem bulanıo yada durağı kaçırıcam hissi:) öpüyorum sevgiler
Gönülcüm okuyalım yeter ki, az ya da çok hiç önemli değil, sevgiler:)
Elmascım, sana da keyifli okumalar dilerim canım:)
By Neymes, my friend, thank you for your visit, lovely paintings, don't they? Hugs:))
Mazescim okumanın yaşı yok, o tarz benzetmeler de cahil işi, muhtemelen okumaktan bihaber insanlar. Ankarada özellikle metroda çok gözlemliyorum, hemen her yaştan insan sürekli okuyor, ben de buna bayılıyorum, sevgiler:)
Lame ve Dore, teşekkür ederim, çok zarifsin. Yolda okuyabilmek bir lüks bence, keyifli okumalar dilerim, sevgiler:)
Coco-jelly, sorun düzelir umarım ancak son günlerde pek çok blogda bu uyarıyı alıyorum. Pencere önünde okumayı ben de çok severim, hele yağmur yağıyorsa, sevgiler:)
Yorum Gönder