Herhangi birşeyin adını unuttuğum zaman, hatırlayana kadar ne kendime ne de çevremdekilere rahat veririrm. Yabancı bir müzik dinledim mesela, eminim bu şarkının Türkçe versiyonunu da dinledim, ama ismini bir türlü hatırlayamıyorum. Tüm gün ezgisi dilimden düşmez ve şarkının türkçesini eninde sonunda bulurum. Bazen de çok iyi bildiğim kişilerin, hayvan türlerinin ismini unuturum. Yalnız şöyle bir durum var, unutup tekrar hatırladığım bir şeyi, kafamda daha bilindik bir şeyle ilişkilendiririm ve hatırlamak istediğimde önce ilişkilendirdiğim nesnenin adını, ardından unuttuğum şeyin ismini hatırlarım. Biraz karışık oldu dimi? Şöyle örneklendireyim:
Mesela Charlize Theron'u çok severim, ama birgün adını unuttum. Düşün düşün en sonunda buldum. Bulduğum anda da bu ismi çarliston biberle ilişkilendirdim. Gülmeyin:)) Artık unutmuyorum, işe yaradı.
Bu yazının asıl konusuna gelelim. Ben çok küçükken, eve bir atlas almıştık. Atlas dediğime bakmayın, çok kalın, kocaman, içinde enfes resimlerin, denizlerin ve ülkelerin tanıtıldığı, o ülkeye özgü hayvanların, el sanatlarının anlatıldığı kuşe kağıda basılmış harika bir eser. Neyse efendim, bu atlasın içinde bir hayvan vardı. Daha doğrusu bir hayvan kabilesinden bahsediliyordu. Resmi gözümün önünde ama isim yok! İnternetten arıyorum ama hayvanın hangi ülkeye ait olduğunu hatırlayamadığımdan bulamıyorum. Afrika mı, Avustralya mı, neresi? Dayanamadım, annemi aradım. "Anne hani şu yatak odasında çekmecede duran bir atlas vardı ya, hah işte onun içinde bir hayvan var??? İki ayağının üzerine kalkmış, ellerini birleştirmiş, taşın üzerinde duruyor, etrafında 4-5 tane daha aynı hayvandan var. Resmin altında da bu hayvanların hiçbir şeyi unutmayan bir yapıları olduğundan bahsediyor. O hayvanın ismini bana bir bulsana. Hayvanın baş harfi M."
Ben bir şeyi ararken etrafımdaki herkesi örgütleme gibi bir yeteneğim var, istisnasız herkes katılır, çok yardımsever olduklarından değil, ben o şeyi bulana kadar surat asıp düşüneceğimden. Bir nevi "aman bulalım da kurtulalım şundan" politikası:)
Neyse annem sayfa sayfa bakmaya başlamış, arıyor şu mu bu mu diye ama hayır, dediğim hayvan o değil. Bir de o kadar severim ki bu hayvanları, çoğu kişiye itici gelebilir ama taa çocukluğumda okuduğum cümlelerle aklımda kalan ve beni büyüleyen bir hayvan. Bu nedenle de hatırlamam lazım yani.
Annem bulamadı, eşim bir yandan internette tüm afrika vahşi hayvanlarını hatmetti. Ben hala düşünüyorum. Baktım olmayacak, spor yapayım belki aklıma gelir dedim. Tam eğilip bükülüp sekiz pozisyonu alarak kendimi düğümlemiştim ki, eşim bağırdı, gel gel buldum, MİRKETLER:)) Allahım ne büyük saadet, bende bir rahatlama, bir gevşeme.. Mirketlerim benim:)) Tabii hemen ne yaptım, mirketleri misket kelimesiyle eşleştirdim kafamda, bir daha sittin sene unutmam. Ben bütün vahşi hayvanlara bayılıyorum, babamdan geçme bir sevgi bu. Elimden geldiğince belgesel izliyorum, öğreniyorum. Ama mirketler bir başka:)) Güzelliklerine bakar mısınız, haksız mıyım Allah aşkına:)

25 yorum:
Çok tatlılar, (sen değil, mirketler) ;-))
Ben de unuttuğum şeylerin baş harfini ve kaç harfli olduklarını bilirim ama durum sendeki gibi gelişir, seferberlik başlar ve söylemeliyim ki; herhalde etrafımıza ziyan veriyoruzdur.
Benden tatlı oldukları kesin:)) Bir de o etrafımızdakiler hatırlayamayınca sinirlenip üste çıkma durumu var ki, hiç girmeyelim o konuya:))
Biz babamla bu mirketlerin adını "firavun faresi" zannediyorduk :))) mutlu haftalar ablacım :)
Firavun faresini ilk kez duydum, ama bu hayvan afrikalı:) Sana da mutlu haftalar Mayacım:)
unutmamak için harika bit yol bulmusun..vee mirketler evettt çok şekerler insanın alıp evde besleyesi geliyor:))
sevgiler canım
Reçelim aynen, olsa da beslesek, çok teşekkürler yorumun için:)
Benim de seninkine benzer hatırlamak üzere hafızama kaydetme benzetmelerim vardır:) Okul zamanı çok yapardım, sınavlarda takılacağım konularda:)
Mirketleri ben de inanılmaz sevimli buluyorum. Belgeselde ayakta uyuklayıp düşmeleri vardı li aklıma geldikçe hala gülümserim:)
Sevgiyle kal canım.
Ben de birşeyi unuttuğum zaman hatırlayana kadar rahat edemem , bir arkadaşım vardır , o da hiçbirşeyi unutmaz , hemen ona telefon açar sorarım .
Bu sevimli Mirketler de hatırlanmayı hakediyorlar ama .
mirketler demek, bayıldığın kadar var Baharcım çok tatlılar.
baharım gelincik değilmi bu enteresan bakışlı şeyler:)
bende senin gibiyim inanırmısın adı aklıma gelmeyen şeyi düşünmekten dünyayı unuturum:) bezdiririm cevremdekileri:)
bildiğin şeyi unutmak kötü ,hep hatırlamak dileğiyle:)
Okuyanım merak ettim o uyurken düşme hallerini, çok sevimliler gerçekten, sevgiler canım:)
O arkadaş iyiymiş Zeynebim, her eve lazım:) Mirketler konusunda da haklısın:)
Evet Noblessem ya mıncıklayasım var çok şekerler:)
Huzurum gelincik biraz daha inca uzun ve yere yakın oluyo sanırım, suratları da minik fareye benziyo. Gerçekten bişeyi hatırlamaya çalışmak kalan herşeyi unutturuyo:) Sevgiler canım:)
İşte bu senin yaptığını kardeşim bana yapıyor Baharım :) gece yarısı arayıp, abla şu aktörün-filmin adı neydi diye soruyor. Benimde ilk anda aklıma gelmeyince, düşün dur, deli oluyorum :) kötü bişey bu :)
Mirketleri iyi bilirim :) onların yaşamı ile ilgili çok belgesel izlemiştik. Çok ilginçler gerçekten..
Hehee:)) Demek o da benim kafadan:) Çok tatlılar dimi Aslım, belgesellerini izledim ama evde o kadar belgeselin arasında onlarınki yoktu maalesef:)
Ben de hatırlayana kadar durmam, ama tek başıma. Etrafımdakiler ekip çalışmasına yatkın değiller bu konuda :)
Mirketler de çok şekermiş.
Sevdacım, örütle herkesi, faydasını görürsün emin ol, bence de çok şekerler, saol canım:)
Çok şeker hayvanlar daha önce belgesellerde izlemiştim az biraz bilgim var..Evde besleme olayına gelince şöyle bir yazıyı aynen aktarıyorum.''Bu sevimli hayvanlardan birini evinizde beslemeye kalkarsanız, mirket sizi ve ailenizi öyle benimseyecektir ki, kendi kabilesinin üyeleri sayacaktır. Ama bunun sizin için bir kâbusa dönüşmesi ihtimali çok fazladır; çünkü evinize gelen misafirlerinizi başka bir kabilenin aniden baskın düzenleyen üyeleri sanıp onlara saldıracaktır. Misafir ağırlamayı sevmeyen aileler içinse evde mirket beslemek mükemmel bir çözüm olabilir!''
Çok ilginç değil mi? Kabilesi sanıyor ve benimsiyor...:)))
İnanmıyorum ya, benim evde zeytin isminde pekingese cinsi bir köpeğim var, tıraş olduğunda zeytine bak mirketi gör yani o kadar benziyor. Boşuna değilmiş benzetmem, zeytin de bizden başkasından hoşlanmaz, misafirin burnundan getirir, her lafı anlar, gizlice bizi dinler falan:)) Çok şaşırdım, çok teşekkürler canım paylaştığın için:)
:)))))))) Çok güldürdün beni :) Çok haklısın bu güzel suratları sevmekte :)
Yaaa.. kim sevmez ki bunları. Bence evde beslenebilir. Ona büyük bir kafes içinde kilden bir yuva yapabiliriz pekala. Misafir geldiğinde de kafesine kapatırız. Sahi Türkiye'de var mıdır acaba?
Esenim:))
Gülsüm Hanım, bunlar özgür ruh, kafesi kaul etmeyebilirler, ama bahçenin bir bölümünde neden olmasın, sevgiler:)
sevimli oldukları kadar güzel poz verebilme yetenekleri de var. ilk fotoğraftaki birbirine sarılmış ikiliye bayıldım. tam "istanbul hatarası" pozu:))
izlemiştim belgesellerde daha önceleri gerçekten şirinler. ama sadece şirin. uzaktan sevilebilenlerden:)
O kadar minikler ki, yaklaşık bir kedi yavrusu kadar. Ama piranha gibi yemek yiyorlar ve çok hızlılar. Bunun yanında evet acaip fotojenikler:)
Yorum Gönder