Geldiğinde iki aylık, avuç içi kadardı. Fakülteden sonra evde yalnız yaşamak zor gelince, annemin de evde bir nefes olur yüreklendirmesiyle başladı her şey.
Kızılay'da bulunan pet shop'lar her hafta sonu uğrak yerimizdi. Yine böyle birgün, tam da sırayla tüm köpeklere agucuk yaparken gördüm Zeytin'i. Görür görmez de hayran kaldım, o kadar sevimliydi ki... Alalım bunu diye düşünüyorduk ki, dükkan sahibi satıldığını ve sahibinin de birazdan gelip alacağını söyledi. Tam bir yıkım oldu tabii. Telefon bıraktık, Zeytin gibi bir pekingese olursa aramasını söyledik. Ama bir gün sonra daha güzeli oldu. Alan kişi, hediye olarak götürecekmiş Zeytin'i ama labrador istendiği için Zeytin'i iade etmiş. Havalara uçtuk ve hemen gidip aldık oğlumuzu. Zeytoş şimdi 7 yaşında. Geldiği günden bu zamana kadar bakımı, beslenmesi, tıraşı, banyosu, aşıları, hastalıkları, gezmesi, uykusu, kısaca her şeyiyle bir bebekten farksız. Yavruyken rahatsızlanmıştı bir keresinde ve sabaha kadar başını beklemiştim. Yine bir seyahatten döndüğümde çok hasta bulmuştum onu ve bir şey olacak korkusuyla ne yapacağımı şaşırmıştım. Artık büyüdü ve neredeyse yarı ömrünü tamamladı. Aklımıza daha sık geliyor artık onun da bir gün aramızdan ayrılacağı. Ama olursa tek dileğim acısız olması...
Zeytin dediğim gibi pekingese cinsi bir köpek. Pekingese ırkı, Çinliler tarafından yarı kutsal sayılırmış, normal halk bu köpeklere selam vermek zorundaymış ve çalınması ölüm anlamına gelirmiş. İmparator öldüğünde, diğer hayatında da beraber olabilmek için köpeğiyle birlikte gömülürmüş. Bu mantıkla kaç köpek telef oldu belirsiz tabii:))
Genel özelliklerine bakacak olursak sadık, duyarlı, yabancılara karşı şüpheci, kendini tehlikeye atacak kadar cesur ve itaatkardır. Yalnız bizim oğlan itaat konusunda biraz keyfi, canı isterse yapar canı istemezse yapmaz.
Çok iyi Türkçe bilir, yanında çaktırmadan bir şey konuşmaya kalkışsanız bile hemen anlar, kedilerden ve koşan çocuklardan nefret eder. Eve gelen misafir ilk olarak Zeytin'in gönlünü almalıdır ki, ilerleyen saatlerde rahat edebilsin:))
Hüzünlendik falan ama çıktık yola. Aklımız Zeytin'deydi. Acaba bizi unutur mu, oradakilere kök söktürür mü derken, tatilimizi yaptık, Zeytin'i de her gün arayıp sorduk. İyiymiş, her gün banyo yapıyormuş, günde 4 defa bahçeye çıkıyormuş... Ama gelince öğrendik ki, son günlerde iyice sinirlenmiş, muhtemelen onu terk ettiğimizi düşündü, kimseyi yanına yaklaştırmamış. Biz heyecan içinde Zeytin'i görmek için bekliyoruz. Veteriner yavaşça yanına girip seslenmemizi söyledi. Biz de öyle yaptık. Bizi görmeden sinirli sesler çıkaran Zeytin, sesimizi duyunca kelimenin tam manasıyla havalara uçtu. Neredeyse güldüğüne yemin edebilirim. Aldım kucağıma, sarmaş dolaş çıktık otelden. Sonraki günlerde pek sesi çıkmadı Zeytin'in. Meğerse otelde bağırmaktan sesi kısılmış:)) Sonra da bir açıldı, pir açıldı maşallah:))
Evcil hayvan besleyenler bilir ama bilmeyenler için son bir not... Çocuğunuz varsa evcil hayvan sizin ikinci çocuğunuzdur, yoksa zaten göz bebeğinizdir. Onlar da aynı ilgiyi, şefkati, zaman zaman azarlanmayı, terbiye edilmeyi ve en nihayetinde arkadaşınız olmayı hak ederler. Evcil hayvanlar mal değil, candır ve size muhtaçtır. Emin olmadan sakın böyle bir şeye kalkışmayın, bir heves uğruna alıp, sıkılınca onları yalnız bırakmayın. Bir de geçen sene billboardlarda şöyle bir yazı gözüme çarpmıştı aklımdan çıkmayan; bu dünyada susuyorlar, ama öbür dünyada siz susacaksınız onlar konuşacaklar... İzlemeyi geçtim duymaya bile tahammül edemediğim işkencecilerin yaptıklarına karşı, içimi ferahlatan tek şey de bu söz oldu...
Evcil hayvan besleyenler bilir ama bilmeyenler için son bir not... Çocuğunuz varsa evcil hayvan sizin ikinci çocuğunuzdur, yoksa zaten göz bebeğinizdir. Onlar da aynı ilgiyi, şefkati, zaman zaman azarlanmayı, terbiye edilmeyi ve en nihayetinde arkadaşınız olmayı hak ederler. Evcil hayvanlar mal değil, candır ve size muhtaçtır. Emin olmadan sakın böyle bir şeye kalkışmayın, bir heves uğruna alıp, sıkılınca onları yalnız bırakmayın. Bir de geçen sene billboardlarda şöyle bir yazı gözüme çarpmıştı aklımdan çıkmayan; bu dünyada susuyorlar, ama öbür dünyada siz susacaksınız onlar konuşacaklar... İzlemeyi geçtim duymaya bile tahammül edemediğim işkencecilerin yaptıklarına karşı, içimi ferahlatan tek şey de bu söz oldu...
Yorumlar
Benim Bıdık, pincher, 4 yaşında...
Evin şımarık oğlu, hakimi...
Tüm hayatımız ona göre yönlendirilmiş vaziyette... Yalnız kalamadığından annemle birlikte komşuya bile gidemeyiz, ben tek giderim, gelene kadar camın önünde ağlaşıp bekler, bahçeye bile çıkmaz, götürebileceğimiz tek yer olan abimin evi, orada kendi babası da var, ama araba tutar, kusar, dediğin gibi heeeeer lafı anlar ama anlamazlığa geldiği de oluyor, şöyle havalara bakıyor, her hareketi aynı çocuk, ay anlatmakla bitmiyor işte:)
İyi ki varlar.....
Zeytin'i yiyesim var haberin olsun :)
sevgiler
haaa niye sıksık resmini görmüyoruz Zeytin'in? ben artık sıksık isteyeceğim...:)))