28 Eyl 2016

Vintage Düğün Albümü

dügün-anı-albümü
Herkese merhaba! Şu sıralar elimde olan bir kitabın, neredeyse ayrı bir romana yetecek olan dipnotlarının birinde şöyle diyor:" Madrid'de bir restorana ilk kez geldiğinde diğer herkes gibi gelirsin ve diğer herkes gibi de muamele görürsün. İkinci kez geldiğinde garsonlar sana başıyla selam verir, ekstra ekmek verirler ve bardağın daha cömertçe dolar. Ama restoranı üçüncü kez ziyaret ettiğinde öyle ya da böyle ailedensindir. Böylece garson sana mutfaktaki iyi yiyeceklere dair birkaç ipucu verebilir ve sürekli gülümser. Eğer zorunluluklar seni o küçük restorandan uzaklaştırırsa, diyelim ki bir aylığına, bir sonraki sefer ortaya çıktığında restoranın sahibi gelir, muhtemelen biraz kızgınlıkla, hangi cehennemde olduğunu sorar. Yemeğin ilk yarısında seni kızgın bir anne gibi besler ve geri kalanı için de üstüne titrer." Doğal teklifsizliğin nadide ve hoş örneklerinden biri değil mi?
vintage-dügün-albümü
vintage-dügün-albümü
 Bu masal gibi olan düğün anı albümünü, İstanbul'dan Ayşe Hanım ve eşinin düğün fotoğraflarını saklamaları için hazırlamıştım. Mış-lı zaman kullanıyorum, çünkü aylardan Nisan'dı, neredeyse 6 ay olmuş. Bu da benim yayın konusunda 6 ay geriden geldiğimi gösterir ki of yani:)
dügün-anı-albümü
dugun-ani-albumu
Çizgi film karakterlerini çok seven, çizgi film izlemeye ve masallara bayılan bu çift için, albümde kullandığım; bir varmış bir yokmuşla başlayan, yakışıklı prens, prenses, öpülen kurbağa, periler, melekler ve nihayetinde çıkılan kerevetiyle bu kağıt serisi çok uygun oldu gerçekten. Çalışırken de çok eğlendiğimi söylemeden geçemeyeceğim.
vintage-dügün-albümü
dügün-anı-albümü
Ayşe Hanım ve eşi için Ağva ve Eskişehir'in ayrı bir önemi varmış. Albümde bu iki yeri de kullanmamı rica etmişti. Ben de neden kapakta olmasın dedim ve ışıltılı yön tabelalarıyla birlikte albüm kapağını hazırladım. Albümleri tamamladığım zaman kargolamadan önce sahiplerine fotoğraf gönderiyorum. Ancak çok ısrar edilmedikçe kapağı albüm ellerine geçtiği zaman görmelerini istiyorum. Çünkü bence bu, işin en ama en zevkli kısmı. Paketi alınca, hemen o heyecanla telefona sarılıyorlar ve müthiş sözler yazıyorlar bana. Ben de mutlu oluyorum bu geri dönüşlerden. Çember bu şekilde tamamlanıyor ve sonra gelsin sıradaki.
vintage-dügün-albümü
dügün-anı-albümü
Bu güzel çifte bir ömür mutluluklar diliyorum. Artık biliyorsunuz, detaylar için video hemen aşağıda. Kanalıma abone olmayı unutmayın ve keyifli seyirler!

8 Eyl 2016

Deniz Temalı Anı Kutusu

scrapbook-ani-kutusu
Daha önce şurada Zehra Hanım için hazırladığım marin temalı anı albümünü paylaşmıştım. Zehra Hanım sonradan bu albümü ve hatıralarını saklamak için bir anı kutusu rica etti. Ben de albümüyle uyumlu olan bu kutuyu hazırladım. 
scrapbook-ani-kutusu
Kutuyu çok fazla anlatmama gerek yok sanırım. Sert mukavva, ağır gramajlı karton, scrapbook kağıtları ve çeşitli aksesuarlar kullandım.

scrapbook-ani-kutusu
Yaz ne çabuk geçti değil mi? Yılın denize girilebilen son günlerini yaşıyoruz. Hala vakit varken değerlendirmek lazım. Ben de birazdan öyle yapıcam:) Görüşmek dileğiyle, hoşçakalın.

8 Ağu 2016

"Aşkın Biz Hali" Anı Albümü

kisiye-özel-album
Merhaba! Bu bol çiçekli ve de kelebekli scrapbook anı albümü İzmir'den çok neşeli, çok pozitif ve güleryüzlü bir insan olan Semra Hanım için hazırlandı. Klasik bir egeli Semra Hanım, hani şu konuştuğunuz anda enerjisiyle sizi sarıveren, sebepsiz mutluluk verenlerden...
scrapbook-anı-albümü
scrapbook-anı-albümü
Semra Hanım taa Nisan ayında, eşiyle evlilik yıl dönümleri için istedi bu albümü. Aslında yoğunluktan dolayı başta kabul edememiştim ancak kendisi tekrardan dönüş yapıp o kadar ısrar etti ki kıramadım ama 3 günde tamamladığım tek albüm olarak  kendi rekorumu kırdım:) Aslında yayın yapma konusunda da biraz hızlansam hiç fena olmayacak...
scrapbook-anı-albümü
scrapbook-anı-albümüAlbümün teknik detaylarından falan bahsetmek isterdim ama gerçekten aynı cümleleri yazmaktan çok sıkıldım. Merak edenler lütfen önceki yayınlara baksınlar. Birinde yoksa bir diğerinde anlatmışımdır kesin:)
scrapbook-anı-albümü
scrapbook-anı-albümü
Semra Hanım konsepte karar verdikten sonra çirkin ördek yavrusu hikayesinin kendileri için çok özel olduğunu belirtti ve albümde bununla ilgili bir bölüm rica etti. Ben de albümün son kısmında çirkin ördeğin ve güzel bir kuğunun yer aldığı  bir bölüm hazırladım.
scrapbook-anı-albümü
Detayları merak edenler için albümün videosu hemen aşağıda. Hem de çok sevdiğim Yunan ezgilerini anımsatan hoş bir müzik eşliğinde:) Kanalıma abone olmayı unutmazsanız sevinirim. Keyifli seyirler, hoşçakalın:)

11 Tem 2016

Talha Enis Anı Albümü

bebegimin-ilkleri-albümü
Herkese merhaba! Ramazan, bayram, tatil derken hepsi bir solukta geldi geçti bile. Bu vesileyle herkesin geçmiş bayramını kutlarım:)
bebegimin-ilkleri-albümü
erkek-bebek-anı-albümü
Kocaeli'den Ceyda Hanım'ın minik oğlu Talha Enis için hazırladım bu scrapbook anı albümünü. Maviler, sarılar, yeşiller, cıvıl cıvıl, rengarenk bir albüm oldu. Albümde cepler, interaktif sayfalar ve çok sayıda fotoğraf kartı mevcut. Ayrıca ekstra fotoğraf depolamak için bol bol yer var.
erkek-bebek-anı-albümü
erkek-bebek-anı-albümü
Daha önce de söylemiştim. Bebek albümlerini çalışmaktan çok büyük keyif alıyorum. Malumunuz her albümün bir kapasitesi var. Ancak iş bebek albümlerine geldiğinde ben resmen kendimi kaybediyorum ve o da olsun, şunu da koyayım derken albümü neredeyse kapanamayacak bir hale sokuyorum.
erkek-bebek-anı-albümü
erkek-bebek-anı-albümü
Tabi bunda bebeğin ilk bir yılı kayıt altına alınırken, hatırlanacak detayların fazlaca olmasının da etkisi büyük. İlk banyosu, ilk gülümsemesi, ilk saç ve tırnakları, ilk dişi derken bebek anı albümünün sayfaları da bunlara ilişkin fotoğrafları sığdırabilmek için kalınlaştıkça kalınlaşıyor anlayacağınız. 
erkek-bebek-anı-albümü
Minik Talha Enis'e uzun, sağlıklı ve mutlu bir ömür diliyorum. Albümün sayfalarını detaylı olarak incelemek isterseniz hemen alttaki videoyu izleyebilirsiniz. Keyifli seyirler.

30 May 2016

Küçük Prens Erkek Bebek Anı Albümü

küçük-prens-anı-albümü

 Herkese merhaba! Bu albümü hazırladığımda minik Mete henüz dünyaya gelmemişti. İstanbul'dan Yeliz Hanım bana ulaşarak çok yakın bir arkadaşının doğacak bebeği için bir albüm rica etti. Arkadaşının tam bir Küçük Prens hayranı olduğunu, bebeği ile ilgili tüm hazırlıklarda Küçük Prens temasını tercih ettiğini belirtti. Böylece albümün teması da belirlenmiş oldu.

erkek-bebek-anı-albumu
küçük-prens-anı-albümü

Küçük Prens'i yıllar önce okumuştum, fırsat bu fırsat deyip hemen kitaplıktan aldım ve tekrar okudum. Okuyanlar bilir, o son sayfadan sonra neredeyse elle tutulabilen koca bir hüzün gelip oturur göğsünüze. İnsanın sarıp sarmalayası gelir Küçük Prens'i, gitme de ölür gibi olma diyesi falan...Her neyse, okudum işte tekrar ve oradaki o yumruk gibi sözleri de albümün fotoğraf kartlarında kullandım. Küçük prens grafiğini de başka resimlerle kombinleyip kendi yorumumu kapağa yansıttım.
kişiye-özel-fotoğraf-albümü

kişiye-özel-anı-albümü
Bu albümde kullandığım seri son derece soft renklerden oluşuyordu. Bu nedenle lacivert karton kullanarak renk karşıtlığı sağladım.Bence yakıştı:)
kişiye-özel-fotograf-albümü

kişiye özel-anı-albümü

küçük-prens-anı-albümü

küçük-prens-anı-albümü

Minik Mete'ye ailesi ile birlikte uzun ve sağlıklı bir ömür diliyorum. Hep güzel anıları olur inşallah. Albümün videosunu izlemek, detaylara HD bakmak isterseniz, hemen aşağıda:) Keyifli seyirler:)

29 May 2016

Ela Masal-2.Yaş

Canım yavrum, 

Sen hayatımızın anlamı, kuzumuz, bebeğimiz, aldığımız her nefeste, attığımız her adımda düşündüğümüz ilk şey olalı bugün tam 2 sene oldu. Ne kadar çabuk geçti, ne zaman büyüdün, yürüdün, koştun? Ne zaman başladın konuşmaya, ne zaman kendi tercihlerin, müzik zevkin, damak tadın oluştu? Öyle oynamayı, o hareketleri yapmayı, o tuşa basınca sonucunun ne olacağını nereden öğrendin? Neden madi (mavi) değil de ammıngı (kırmızı)?

Çevrendeki herkesi o kadar çok seviyosun ki...Sevdiklerinin isimlerinin sonuna  hep menim kelimesini ekliyosun. Sana kızdığımızda bile hemen annem menim, babam menim diyosun...  Liste anneannem menim, dedem menim şeklinde uzayıp gidiyor...
Gün geçtikçe büyüyosun yavru kuşum, boyun uzuyo, kilo alıyosun. Dolabından sürekli bişeyler kaldırıyorum hatıralık ve ben bu duruma her anne gibi hem üzülüyorum hem seviniyorum.

Bebeğim, adını bilmediğin, ne işe yaradığını çözemediğin pek bir şey kalmadı. Neyi sorsak gösteriyosun ya da Elaca adını söylüyosun. O yüzden sana çaktırmadan bişeyler konuşmak eskisi gibi çok mümkün değil. Hemen burada bir şey anlatıcam ki kayıtlara geçsin. Banu teyzen ve bize geldiler biliyosun. Teyzen Elif'in çorabını çıkardı, çünkü hava çok sıcaktı. Sen çorapsız gezmeyi pek sevmediğinden Elif'i bir süre izledin ve sonra gidip dolabından mor renkli bir çorap getirdin ve Elif'e verdin. Elif almak istemedi ama sen zorlamaya devam ettin. Sonra durdun, tekrar bir durum değerlendirmesi yaptın, bu defa dolabına gidip tüm çoraplarının durduğu kutuyu getirip Elif'e verdin. Sanırım Elif'in mor çorabı sevmediğini ama diğer renkteki çoraplarından mutlaka birini seveceğini düşündün. Zarif yavrum benim, senin o güzel aklını yerim ben, maaşallah sana annecim:)



Çok düzenlisin pamuk kızım benim, sabah kalkar kalkmaz ortalıkta ne var ne yok topluyosun, toplayamadıklarını ise bize gösterip kaldırmamızı bekliyosun. Yamuk duran sandalyelere, açık duran banyo kapılarına gıcık oluyosun ayrıca:) Boya kalemlerini, legolarını, dekorasyon dergilerini çok seviyosun. Ama en en en çok sevdiğin, herhangi bir dolabı, ıvır zıvır dolu çekmeceyi son kırıntısına kadar boşaltıp sonra içinden çıkanları askeri düzende, bildiğin ip gibi yere dizmek. O yüzden marketlerde her ne kadar sen "anne baba-elim" diye diretsen de (yani elimizden tutarak yürümek istesen de) arabandan pek indirmiyoruz reyonları koruma adına:) Çok yufka yüreklisin canımın içi. Hiçbir yerimizin ağrımasına acımasına dayanamıyorsun. Ya ağlıyorsun ya öpüyorsun ya da o minik ellerinle ovmaya başlıyorsun. Kıyamam sana, minik kuzum benim:)

Hala her gün yeni bir hareket, bir davranış, değişik bir ses, mimik, tepki, mutlaka bizi şaşırtacak yeni  bir sürprizin oluyor mutlaka. Biz şaşkın bir halde sana bakıp nasıl ya falan derken sen o sanki yüz yıldır yaşayan bilmiş bir teyze edasında gözlerini süzüp sırıta sırıta halimizle eğleniyorsun:) Canım benim:)
Anlatacak çok şey var ama hepsini yazmaya kalksam roman olur canımın içi. Seni doğurduğum güne şükürler olsun. Seni bize verene şükürler olsun. Allah nazarlardan saklasın seni güzel kızım benim. Geçen seneki hislerim hiç değişmedi, dileklerim de aynı, dualarım da. İnşallah çok iyi yürekli, cesur, kendine güvenen, ayakları yere sağlam basan, dürüst bir insan olursun. İyi bir eğitim alıp sevdiğin işi yaparsın. Dilerim bir sürü dil öğrenirsin ve tüm dünyayı gezersin. Bak bunun için iki kez dua ediyorum:) Ve gezdiğin yerlerde, bir sürü insanın hayatına dokunup hepsinde güzel anılar, unutulmayacak izler bırakırsın. Aynı anda pek çok kişinin aklından geçip, yüzleri gülümsetip, hep iyilikle anılan bir insan olursun inşallah. Allah sana güzel yazılar yazsın, hep iyilerle karşılaştırsın can parçam. Çok sağlıklı, çok mutlu, çok uzun bir ömrün olsun. Nice yıllara, nice yaşlara güzel kızım. Daha önce söylemiş miydim nefesim, boğazımdaki düğümüm, kalp çarpıntım, seni çok, çok, çok seviyorum...

26 May 2016

Hatice Öleli 1918 Gün Oldu

Geçen gece saat iki falan. Hobi odasındayım. İçerden kanallar arası son turunu atan eşimin sesini duydum: "Ben bu dedeyi bugün gördüm ama izlememiştim. Tekrarını veriyorlar." dedi. "Neymiş o?" dedim, yanına gittim, baktım. Trt'de yayınlanan Ömür Dediğin programı. Bazı bölümlerini izlemiş ve anlatılan hayatların müthiş etkisinde kalmıştık. Ekranda 81'lik bir dede. İsmi Mustafa. Gözleri kan çanağı. Bir yandan ağlıyor, bir yandan anlatıyor. "Hatice öleli 1918 gün oldu bugün." diyor ama yürek dayanmaz... Tam aşka bak, hizaya gel durumu. Hadi internetten izleyelim dedik. Daha ilk bir kaç cümlede burnumun direği sızlamaya, gözlerim acımaya başladı. Mustafa Dede Hatice'ye olan aşkını, sevgisini öyle bir anlatıyor ki, aksi mümkün değil zaten. Şiirler, sözler, çiçeklere benzetmeler falan...
Hikaye de çok etkileyici. Mustafa Dede'nin annesi, mahallelerinin kızı olan Hatice'yi beğeniyor ve oğluna söylüyor. Mustafa Dede beğenmiyor Hatice'yi, ben o kara kızı almam diyor. Annesi delilik etme oğlum dese de Mustafa Dede inadından vazgeçmiyor. Bir gece rüyasında Hatice'yi görüyor. O gecenin sabahında ikna oluyor ve annesiyle Hatice'yi istemeye gidiyorlar ve bir süre sonra da evleniyorlar. Mustafa Dede'de hafıza zehir gibi, tüm tarihler, günler vs. aklında, hiç unutmamış. Bir gün Hatice'ye kendisini hiç rüyasında görüp görmediğini soruyor. Hatice ise bir kez gördüğünü söylüyor ve başlıyor rüyayı anlatmaya. Gördüğü rüya, Mustafa Dede'nin rüyasının birebir kopyası.

Tabi o bunları anlatırken ben mutfağa gittim, bir deste peçete alıp geldim, sonra hem izledim, hem ağladım. Spiker, amcaya neden hiç evlenmediğini sordu. Biz Mustafa Dede'den önce "niye olacak aşkından tabi" gibi sözler gevelerken. Mustafa Dede cevap verdi: "Hatice'ye benzeyeni bulamadım." Biz şok, biz manşet!!! İşte tam o anda, o bizim 81'lik, aşkından ölen romantik delikanlı esas bombayı patlattı: "Buradan tüm Türkiye'ye sesleniyorum, yalnızlık Allah'a mahsus, benimle aynı saatte uyanacak, namazını kılacak, benimle Hatice'nin mezarında dua edecek, bana uyacak biri varsa ben evlenmek istiyorum." Biz dumur olmuş bir halde ekrana bakakalırken video da son buldu. Ne yani bu saatte boşuna mı ağladım ya dedim:) Tamam elbette yalnızlık Allah'a mahsus, kimse yalnız ölmesin de böyle belgesellere konu olan bir aşkın devamında söylenecek en doğru söz, hele hele 81 yaşındaysanız, Hatice'ye kavuşacağım günü sabırsızlıkla bekliyorum falan olmalıydı bence. Koca aşk, döndü dolaştı, "Ben karı istiremmmm" e bağlandı ya, daha ne diyeyim, pes:)

Ahşap Tepsiye Peçete Dekupaj Nasıl Uygulanır?

Herkese merhaba! Nasılsınız? Bugün sizlerle peçete dekupaj tekniği uyguladığım ve el boyamasıyla tamamladığım ahşap tepsimi paylaşmak istiy...