28 Kas 2013

Seramik Boyama Nasıl Yapılır?

Eğer ahşap boyama ile ilgileniyorsanız, eninde sonunda seramik boyamayı da denemek isteyeceksiniz. Kendimden biliyorum:)
seramik-saatBu seramik saati çalışırken çok eğlenmiştim. Çünkü seramikte ahşaptan daha hızlı sonuç alıyorsunuz. Sabırsızlar için ideal yani:) Seramik boyayacaksanız, önce objeyi iyice yıkayıp kurutmanızı, ardından su bazlı vernikle verniklemenizi, ancak bundan sonra boyama aşamasına geçmenizi tavsiye ederim.
seramik-boyama-saat
seramik-boyama-saat
Bu saatte yanılmıyorsam beyaz, turkuaz, yeşil, kahverengi, siyah ve mavi akrilik boya ile bolca antiquin kullandım. Unuttuğum renkler olabilir, çünkü tamamlayalı epey oldu. Renk sayısı niye fazla derseniz, objede nefis kıvrımlar olduğundan, her detayda -dikkatli bakıldığında görülebilen- farklı renkler olsun istedim. Ardından su bazlı vernikle vernikledim. Bir de asacak güzel bir yer bulursam tamamdır:)
Görüşmek dileğiyle, hoşçakalın:)

23 Kas 2013

Çarpı İşi Duvar Panosu

Sanırım Ramazan ayından önce başlamıştım bu panoya. Ailenin ilk bebeği, yeğenim Elif için hazırladım. Araya başka işlemeler, ahşap boyamalar, ev taşımalar ve bir dünya şey girdi ama neyse ki Elif'imin doğum gününe yetişti.

carpi-isi-pano

carpi-isi-pano

Çarpı işi duvar panosunu, 18 count etamine, DMC Muline iplerinden yaklaşık 30 renk kullanarak işledim.

carpi-isi-pano

8 Kas 2013

Ahşap Boyama Gazetelik

Haftanın en güzel gününden herkese merhaba:) Bu aralar kavanozlarla yatıp kalktığım için yarım kalan işlerime vakit ayıramamıştım. Bu ahşap gazetelik de onlardan biri. Neyse ki tamamlandı, ben de arşivimde en sevdiğim resimlerden birini daha kullanmış olmanın mutluluğunu yaşadım. Evet, ben listemdeki projeleri tamamlayınca değil, sıraya koyduğum resimleri kullanınca rahatlıyorum:)

ahsap-boyama-gazetelik

Ahşap gazeteliği zımparaladıktan sonra dış ve sap kısımlarını bej rengine boyadım. İç kısmında ise antik pembeyi tercih ettim.

ahsap-boyama-gazetelik

Obje üzerine seçtiğim resimlerin dekupajını yaptıktan sonra önce iki kat dekupaj tutkalıyla ardından yarı mat su bazlı vernikle objeyi korumaya aldım. Son olarak kenarlarına hazır dantel geçirdim.

ahsap-boyama-gazetelik

Herkese iyi tatiller.

26 Eki 2013

Benim Dünyam

benim-dünyam
Dün itibariyle vizyona giren Benim Dünyam, 2005 yılında gösterime giren Hint asıllı Black filminden uyarlama. Kör, sağır ve dilsiz Ela'yı Beren Saat, onun öğretmeni Mahir Hoca'yı ise Uğur Yücel canlandırıyor. Ayça Bingöl, dizilerden alışık olduğumuz üzere, yine içten bir anne rolünde. Ela'nın küçüklüğünü ise, beş yaşında rol aldığı Yol Arkadaşım'dan beri izlediğim, halen Uğur Yücel ile birlikte Aramızda Kalsın dizisinde oynayan Melis Mutluç canlandırıyor. En az Beren Saat kadar iyi oynadığını, hatta o koca koca oyunculardan rol çaldığını söylemeliyim.
beren-saat-ugur-yücel
Kör, sağır ve dilsiz Ela için hayat zor, ailesi için daha zordur. Birgün Ela'nın hayatına, onun karanlık dünyasına ışık tutacak olan Mahir Hoca girer. Artık Ela'nın eli-kolu, gözü-kulağı Mahir Hoca olmuştur. 20 yıla yakın sürecek bu beraberliğin tek amacı vardır; Ela'nın okuması.
Filmde bazı sahneler çok sarsıcı, bazı sözleri yumruk gibi vurucu. Filmin başından sonuna kadar gözlerimin yaşı kurumadı desem, abartmış olmam. Film çok ağlattığı için iyi değil elbette, gerçekten iyi. Uğur Yücel'in hem küçük Ela'ya hem de büyük Ela'ya gerektiğinde tokat atarak, gerektiğinde yerlere yapıştırarak verdiği dersler çok etkileyici. Filmin sonundaki rol değişimi ise ibretlik... Bir de yürüyüşüyle, el-kol hareketleri ve çıkardığı seslerle sağır ve dilsiz bir insanı dört-dörtlük canlandıran Beren Saat'i sadece o bakışlar için bile tebrik etmek lazım. Fırsatınız olursa mutlaka izleyin, tavsiye ederim.

22 Eki 2013

Rüya Tabirleri

Bizim ailede, aile derken ben, annem ve 3 kız kardeşimi kastediyorum, rüyalar çok önemli bir yere sahiptir. Annem oscarlık rüyalarıyla gelecekten haber verirken, onun sütüyle el verdiği bizler ise hiç de azımsanmayacak, seneler içerisinde gelişme göstermiş, pek çoğu çıkmış rüyalara imza atmışızdır:)

rüya-tabirleri

Annemin çocukluğu büyük bir çiftlikte geçmiş. Kalabalık bir aile, tarlalar, büyükbaş hayvanlar, rahmetli dedem ve iğde ağaçlarıyla kaplı meşhur öz yolu, onun çocukluğunun belli başlı simgelerinden. Dolayısıyla geçmişe ait bu öğeler rüyalarında sıklıkla yer bulur. Ama bu rüyaları pek iyiye yorduğunu söyleyemem.

Yine anneme göre üzüm ve pirinç vaktinde görülmediğinde daima gözyaşıdır ve işin ilginç yanı üzümlü, pirinçli rüyalarının ertesinde genelde kötü bir haber almıştır. Bunun dışında doğrudan gelecekten haber veren rüyalar da görmüştür. Bir defasında rüyasında yandığnı görmüştü mesela. Birkaç gün sonra, okuldan eve döndüğümde annemi sırtına dökülen çaydanlık nedeniyle feci şekilde yanmış halde bulmuştum...

rüya-tabirleri

Ben annemden sonra en sık rüya gören ya da gördüğü rüyaları en sık hatırlayan kişiyim ailede. Benim rüyalar uzun, maceralı ve bol aksiyonludur. Elbette bunda okuduğum kitapların, oynadığım oyunların çok etkisi var. Yalnız ben rüyalarımı-eğer hoşuma gitmişse-kontrol edebiliyorum. Şöyle ki, rüyanın ortasında uyanırsam, tekrar uyuyup kaldığım yerden devam ediyorum. Rüyanın kalanını ben mi uyduruyorum yoksa cidden devamı bu şekilde mi bilemem tabi:) Bunun dışında dini rüyalar görüyorum. Ne ayrıcalığım var bilmem ama tanıdığım pek çok insanın ağzının suyunu akıtan rüyalar gördüğümü, ya da bu rüyalarla ödüllendirildiğimi söyleyebilirim:)

Kardeşlerimden Buket'le  aynı zamanlarda, aynı konsepte sahip rüyalar görürüz bazen. Mesela bir defasında Buket'le deniz kıyısından antika hazineler topladığımızı, sonra bu toplama işine tarihi bir kalıntının içinde devam ettiğimizi görmüştüm. Aynı gece onun da benzer şekilde, ikimizi deniz kıyısında deniz kabuklarını toplarken görmesi harika bir tesadüftü:) Yani aramızda, "Dün gece rüyamda seni gördüm." diyen birine karşı, "Ben de seni." diye cevap vermek sık yaşadığımız bir durumdur.

rüya-tabirleri
Şimdi bu kadar girizgahtan sonra hala okumaya devam ediyorsanız asıl soruna (!) gelmek istiyorum:) Sorun; internetteki tabir sitelerinin hepsinin aynı şeyi yazmasının yanında, iyi yapılan her tabirin sonunun çoğunlukla kötüye bağlanıp okuyan kişiyi dumur etmesi. Burada dumur olan ben oluyorum tabii:) Eh, rüyalarla bu kadar ilgiliyken, bloglarımın isimlerinde bile dream kelimesi geçerken, haliyle google amcaya en sık yazdığım soruların başında "rüyada şunu görmek", "rüyada bunu görmek" cümleleri geliyor.

Yalnız benim merak ettiğim rüyaların anlamlarından çok; bu tabirleri oraya kimin yazdığı. Hayır, gece güzel bir rüya görmüşsünüz, sabah bir umutla kalkıp, "Bu akşam loto kesin bende,  bembeyaz bir kuş üzerime pislerken aynı anda elimde kağıt para sayıyordum. Tam o anda kendimi yemyeşil bir ormanda buldum,  hafif bir dalga sesi duydum, arkama bir döndüm ki masmavi engin bir deniz, nasıl ferah..." diye diye bilgisayarın başına geçmişsiniz. Sizin rüyanızı komple yorumlayacak bir zat olmadığına göre, meBizim ailede, aile derken ben, annem ve 3 kız kardeşimi kastediyorum, rüyalar çok önemli bir yere sahiptir. Annem oscarlık rüyalarıyla gelecekten haber verirkencburen kelimeleri tek tek yazıp başlıyorsunuz aramaya. Nasılsa en sonunda hepsini birleştirip kendinize göre bir yorum yapacaksınız.

Rüyanız yukarıdaki gibi herkes tarafından iyi bilinen genel simgelerden oluşuyorsa problem yok, gününüze kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Ama birazcık detaylı bir rüya gördüyseniz vay halinize:) Bir kere şu tabir alemindeki kötü ahlaklı kadın ile ahlaksız komşu kimse, lütfen, rica ediyorum çıksın ortaya! Hayır, iyi-kötü her tabirin sonuna pat diye eklenen "ahlaksız bir komşuya, ahlaksız bir kadına..." diye başlayan cümlelerden gına geldi artık. Rüyada atın murat olduğunu duyup gördüğünüz ata sevindiniz, bence acele etmeyin. Tabir Efendi'ye göre; eğer atın eyeri yoksa ahlaksız bir kadınla evleneceğiniz anlamına geliyor çünkü. Ya da havuz gördünüz, suyu temizse yırttınız, su kirliyse kaçarı yok, o ahlaksız kadınla ev-le-ne-cek-si-niz:)

Eşimle arabada gidiyoruz. Rüyasını anlattı, anlamına bakalım dedim. İnternetten okumaya başladım: Para, mal, mülk, bereket, hayırlı iş ve ahlaksız kimseyle tabir olunur!!! Haydaaa:) Burdan tabircilere sesleniyorum, vazgeçin bu sevdadan:) Son zamanlarda ailece gördüğümüz güzel rüyaların hepsinin sonu, o kendini bilmez ahlaksıza bağlandığı için bu mühim konuyu yazmayı bir borç bildim, şurama geldi yani:)

Neyse, size tavsiyem gördüğünüz rüyaları yorumlama ihtiyacı hissediyorsanız, uyandığınızda nasıl bir ruh hali içerisinde olduğunuza bakın. İyi mal reklam istemezmiş, hiç tabire falan bakmayın. Kötü rüyalarsa zaten kötüdür, yine bakmayın:) Ben dayanamayıp bakıyorum ama siz bana da bakmayın:)

8 Eki 2013

Ahşap Boyama Çiçekli Tepsi

Çalışması son derece keyifli ve çabucak biten bir çalışma ile karşınızdayım:)

ahsap-boyama-tepsi

Ahşap tepsiyi önce zımparaladım, ardından 3 kat mürdüm rengine boyadım. Tepsinin tutma aparatlarındaki çiçekleri,  ponpon fırçaya aldığım az miktardaki lila rengi boya ile hafifçe boyadım. Bu çiçeklere benzer stencil var mıdır derken karşıma çıkan bu desenle de çok mutlu oldum:)

ahsap-boyama-tepsi

Mutfak için çalışılan ürünlerde boyama işin kolay kısmı. Bana göre esas iş vernik aşaması. Çünkü boyama bir saatte biterken, vernikleme bazen 2-3 günü bulabiliyor. Bu tepside iki kat yat verniği uyguladım mesela ve bu tarz objeler kuruyana kadar "Aman toz konmasın, aman havada uçuşan küçük tüyler yapışmasın" şeklinde endişeli bir bekleme süreci yaşıyorum:)

stencil-ahsap-tepsi
Ama vernik sorunsuz kurursa, elimizde kaymak gibi, üzerine değen suyun neredeyse hiç ıslatmadan akıp gittiği pürüzsüz bir obje bizim oluyor:)

Görüşmek dileğiyle...

Sipariş için tık tık.

30 Eyl 2013

Tatil Fotoğraflarım

  Havalar daha fazla soğumadan, anılar hatıralara karışmadan, tatile dair ne varsa paylaşayım dedim. Side, Datça, Marmaris, Palamutbükü, Akbük, Akyazı ve Bayırköy'e ait bu güzel fotolar da sonradan farkına vardığımız başka güzelliklerin başlangıcı olarak bu blogda yerini alsın. 
  Tüm bu güzelliklerin bize ait olduğunu bilmek mutluluk verici. Milli hazinelerimizi koruyalım kollayalım hep söyleriz, duyarız etrafımızdan. Ama bence şu mantıkla bakıldığında herşey daha anlamlı. Hani çok güzel ve lezzetli bir yemek yiceksinizdir. Ama o an çocuğunuz yanınızda değildir ve onsuz boğazınızdan geçmeyeceği için yemeği yemez ve çocuğunuz gelene kadar onu muhafaza edersiniz ki birlikte yiyebilesiniz, tadını birlikte çıkarabilesiniz. İşte doğal güzelliklerimizi korursak, onlara gözümüz gibi bakarsak, çocuklarımızı, torunlarımızı mahrum etmemiş, onları başka ülkelere mecbur etmemiş oluruz. Dışarda olanın fazlası var bu topraklarda, yeter ki kıymetini bilelim. 
  Kamu spotunun sonuna geldiğimize göre, fotoğraflara geçebiliriz:)
Antalya-Side
Antalya-Side
akbük-palamutbük
akyaka-akbük
datça
palamutbükü
datça-palamutbükü-kızkumu
kızkumu-marmaris

Ahşap Tepsiye Peçete Dekupaj Nasıl Uygulanır?

Herkese merhaba! Nasılsınız? Bugün sizlerle peçete dekupaj tekniği uyguladığım ve el boyamasıyla tamamladığım ahşap tepsimi paylaşmak istiy...