13 Eyl 2012
Ahsap Boyama Pano-2
Daha önce ilkini yayınladığım sipariş ahşap boyama panoların devamı. Dekupaj ve hamur kabartma uygulandı.
10 Eyl 2012
Side Tatili Bitti
Birkaç gün oldu döneli ama, tatil fotolarına ancak vakit ayırabildim. Biz her sene olduğu gibi bu sene de Side'ye gittik. Aynı yerleri, aynı resimleri tekrar tekrar yüklemek istemediğimden, sizi şuraya, şuraya ve şuraya yönlendireyim:) Tek fark geçen sene gidemediğimiz Dim Çayı ve Dim Mağarası'ydı. Orayı da görmüş olduk.
Daha sonra rotamızı Muğla'ya çevirdik. İlk durağımız Fethiye-Ölüdeniz'di. Göcek Tüneli,size de Cem Yılmaz'ın tünelin ucundaki ışık esprisini hatırlattı mı:))
Ölüdeniz'den sonra Dalyan'a geçtik. Çok güzeldi, hayran kaldım. Rengarenk taşlar topladım denizinden...
Son durak Marmaris'ti. Green Nature Resort da hoşumuza gitti, tavsiye ederim.
Unutmadan İztuzu Paljı'na da gittik. Ben Antalya'nın tuzlu suyunu o kadar benimsemişim ki, İztuzunda yüzerken su yuttuğumu ancak farkedebildim. Tuz muz yok, bal gibi su yani:) Eşsiz bir manzaraya, altın gibi bir kumsala sahip, yolunuz düşerse sakın kaçırmayın derim. Denizkabuğu stoğumun çoğunluğunu da burdan topladım:)
Sevgiler...
26 Ağu 2012
15 Ağu 2012
Carpı İsi Pano ve Sablonu
İlk defa 14 count etamine çarpı işi yaptım. Daha önce yaptıklarım seccadelik etamine ve monocolor olarak işlenmişti. Başlarda biraz zorlandım ama sonra çok keyif aldım.
Beğendiyseniz bu da şablonu.

13 Ağu 2012
Ahsap Boyama Pano
Dekupaj ve hamur kabartma uyguladığım panonun kenarına hazır dantel yapıştırdım. Mat sprey vernikle 4 kat vernikledim.
8 Ağu 2012
Ahsap Vintage Kutu
Kardeşimin Marmaris'ten bir arkadaşının evi için toplu sipariş aldım. Bu kutu da o siparişin bir parçası.
Ahşap kutuyu toprak ve mavi renklerde üç kat boyadıktan sonra, yazıcıdan çıkardığım vintage görünümlü etiketlerin kenarlarını yaktım ve dekupaj tutkalıyla yapıştırdım. Hamurla kabarttığım kelebekleri kapak kısmına yapıştırdım, yağlı boyayla eskittim. Annemin teyzesinden aldığı, 1982 senesinde örülmüş -benimle yaşıt- kenar oyalarını da kutunun etrafına monte ettim. Mat sprey vernikle vernikledim.
3 Ağu 2012
Sisle Gelen Yolcu
Çok fazla kitap okuyorum son günlerde. Ama son zamanlarda okuduğum en etkileyici, en sürükleyici romanlardan biriydi Sisle Gelen Yolcu. Kurgusu, dili tam kıvamındaydı. Roman okurken en sevmediğim şey; romanda gerekli gereksiz bir sürü karakterin ve karışık isimlerin yer alması ve karakteri unutunca "ya bu kimdi" deyip 10-20 sayfa geriden o kişinin kim olduğunu arama çalışmalarıdır. Bu kitap oldukça uzun olmasına rağmen konular ve bölümler birbirini izliyor ve böylece sıkılmadan okuyabiliyorsunuz.
Konusuna gelince...Psişik kaçışlar yaşayan bir bavulsuz yolcu. Farklı yerlerde işlenen mitolojik cinayetler ve her cinayetten sonra ortaya çıkan yeni kimlikler.
Konusuna gelince...Psişik kaçışlar yaşayan bir bavulsuz yolcu. Farklı yerlerde işlenen mitolojik cinayetler ve her cinayetten sonra ortaya çıkan yeni kimlikler.
Cinayet mahallinde parmak izleri bulunan psikiyatr Mathias Freire, evsiz Victor Janusz, deli ressam Narcisse, kalpazan Nono, ve parlak psikiyatr François Kubiela ve babasının bir işkence uzmanı olduğunu öğrendikten sonra hayatı altüst olan komiser Anaïs Chatelet, kitabın okuyucuyu maceradan maceraya sürükleyecek kahramanları. Kitabın tanıtım cümleleri ise gerilim sevenler için iştah uyandıracak cinsten.
Ben gölgeyim.
Ben avım.
Ben katilim.
Ben hedefim.
Kurtulmak için tek çarem var;diğerinden kaçmak.
Peki ya diğeri de bensem?
Grange'in bugüne kadar en beğendiğim kitabı Koloni idi. Artık Sisle Gelen Yolcu ilk sırada, şiddetle tavsiye ediyorum.
Ben gölgeyim.
Ben avım.
Ben katilim.
Ben hedefim.
Kurtulmak için tek çarem var;diğerinden kaçmak.
Peki ya diğeri de bensem?
Grange'in bugüne kadar en beğendiğim kitabı Koloni idi. Artık Sisle Gelen Yolcu ilk sırada, şiddetle tavsiye ediyorum.
Yazımın esas konusuna gelirsek; kitapta resimde pişmanlık olarak belirtilen bir durum var. Elbette ayrıntıları anlatıp sürprizi kaçırmayacağım. Nette biraz araştırdım ancak gerçekliğinden emin olamadığım için paylaşmak istedim. Belki de sadece kurgudur bilemiyorum. Kitaba göre; Ressam Courbet'in "Yaralı Adam" portresi pişmanlığa en iyi örnekmiş.
Bu tabloda Courbet kendisini resmetmiş, sevgilisi de omzunda yatıyormuş. Ancak tablo bittiğinde sevgilisi Courbet'i terketmiş ve Courbet de kızı silerek kızın yerine bir hançeri göğsüne ise yara ve kan eklemiş. Elbette yoruma gerek bırakmayacak derecede açık bir sonuç. Tablonun röntgeni çekilmiş ilerleyen yıllarda ve Courbet'in omuzunda bir kızın bulunduğu net bir şekilde görülüyormuş.
Bana çok ilginç geldi. Sırları saklamak için ideal bir yöntem gerçekten.
Bana çok ilginç geldi. Sırları saklamak için ideal bir yöntem gerçekten.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Ahşap Tepsiye Peçete Dekupaj Nasıl Uygulanır?
Herkese merhaba! Nasılsınız? Bugün sizlerle peçete dekupaj tekniği uyguladığım ve el boyamasıyla tamamladığım ahşap tepsimi paylaşmak istiy...
.jpg)
-
Bu yazıyı yazmak için tam 13 ay geç kaldım. Hep aklımdaydı, yazmam lazım, belki benim durumuma düşen biri olur, benim gibi interneti talan...
-
Uzun bir aradan sonra yine bir yenileme projesiyle buradayım. Normalde varakla hiç işim olmaz ama ilham veren kıvrımlar hangi objede olurs...
-
Garajda unutulmuş, nereden baksanız 20 yıllık bir dolabı yeniden kullanıma soktum. Hem nasıl yaptığımı anlatmak, hem de küçük ipuçları pay...