24 Kas 2011

Rüyanızda Bu Adamı Gördünüz Mü?

Çözülmemiş, saklı kalmış olaylara karşı epey ilgim vardır. Hem bu tarz şeyleri araştırmayı hem de çevreme anlatmayı severim. Bu nedenle blogumda artık bana ilginç gelen tuhaf olaylara dair hikayeleri de paylaşmaya karar verdim. İşte bunlardan ilki:

ilginc-olaylar

2006 yılında New York'ta tanınmış bir psikiyatr, kabul ettiği hastasının garip bir rüyasını dinledi. Bu rüyada hasta, bir adamın kendisine hayatıyla ilgili tavsiyeler verdiğini görmüştü. Üstelik bu yüzü rüyasında ilk kez görmüyordu. Aynı adam daha önce de sıklıkla rüyalarında ortaya çıkıyordu.

Kadın hasta, bu adamı hayatı boyunca hiç görmediğine ve kesinlikle tanımadığına yemin ediyordu. Haliyle neden sürekli rüyasında gördüğünü de bilmiyordu. Psikiyatristin isteği üzerine hastanın rüyasında gördüğü bu adamın bir robot resmi çizildi.

Ancak resmin kime ait olduğu elbette bir sır olarak kaldı. Birkaç gün sonra bir başka hasta, psikiyatristin masasında duran bu resmi gördü ve psikiyatriste şu soruyu sordu: Bu adamı tanıyor musunuz? Ve devam etti "Onu sürekli rüyamda görüyorum ama kim olduğunu bilmiyorum!"

Doktor bu olay üzerine başka doktor arkadaşlarına da bu resmi gönderdi ve hastalarına bu resimdeki adamı rüyalarında görüp görmediklerini sormalarını istedi. Birkaç ay için arkadaşlarından cevap geldi. Dört hasta daha, resimdeki adamı rüyalarında gördüklerine dair yemin ediyordu. Robot resimden "Bu adam!" diye ürkerek bahsediyorlardı! Bu iddiaların ortaya atıldığı tarih olan 2006'dan günümüze kadar birbirini daha önce görmemiş tam 2000 kişi bu adamı rüyasında gördüğünü iddia etti. Üstelik bu insanlar aynı ülkede bile değildi. Los Angeles, Berlin, San Paulo, Tehran, Beijing, Rome, Barcelona, Stockholm, Paris, Yeni Delhi, Moskova gibi birçok ülke merkezinden insan bu adamı arıyordu. Şehir efsanesine dönen bu adam hakkında ortaya çeşitli teoriler atıldı. Buna göre; toplumda birbirine benzer travmalar ve dramlar yaşayan insanların birbirine benzeyen rüyalar görmesi mümkün olabilirdi.

Dindar kişilerin olaya getirdiği yaklaşımsa daha fakrlıydı. Onlara göre bu resim, kişinin büyük yaratıcı yerine kafasında konumlandırdığı imajdı. Bu görüşe göre tanrı kendisini insanlara bu şekilde gösteriyordu. Bu nedenle onun rüya görenlerin zihninde yer ettiğine inananlar vardı.

Bu adam hakkında en ilgi gören teori ise rüya sörfü teorisi.Teoriye göre bu adam, insanların rüyalarına görmeyi başaran, gerçek hayattan bir insan. Psikolojik özel yetenekleri sayesinde buna muktedir biri!

Garip değil mi? Neyse, şimdi siz de dikkatlice bakın resme. Belki zamanın birinde siz de görmüşsünüzdür bu adamı rüyanızda:)

22 Kas 2011

Çok Ferah Bir Ev

Resimlere bakarken şöyle derin bir nefes alma ihtiyacı hissettim çünkü;bu ev bende öyle bir etki yaptı. Her ayrıntıda zevkli seçimlere ağırlık verilmiş. Çok ferah,içaçıcı,beyaz,deniz manzaralı,daha ne olsun:)
ferah-dekorasyon

beyaz-dekorasyon

mutfak-dekorasyon

yatak-odasi-dekorasyon
dekorasyon
Kaynak

20 Kas 2011

Ahşap Poşetlik Boyama

Ahşap poşetliğin sağına soluna bir şeyler daha yapmaktı planım ama maalesef hamurum bitti. Kapıyı,tutkalla yapıştırdığım çöp şişlerden yaptım,ağaç ve çitler ise kırık bir yelpazeden. Kalanı da kes-kabart-yapıştır taktiği:)

ahsap-boyama-posetlik

ahsap-posetlik

Haritalar...Yeniden...

Dekorasyonda haritaları çok sevdiğimi söylemiştim. Bu defa duvar kağıdı formunda olanlarına rastladım ve paylaşayım dedim. Favorim banyoda kullanılan harita:)

haritali-dekorasyon

dekorasyonda-harita

harita-dekorasyon

banyo-dekorasyon

Kaynak

16 Kas 2011

Örgü Mevsimi Başladı

Kış geldi mi, herkes gibi ben de iplerimi, örgü şişlerimi çıkarır kafama göre takılırım. Modeller bildik şeyler ama ben mutlaka uyduruk bir şeyler yaparım. Mesela beden kısmına bir model uygulamışsam, kollara kesin başka bir model uygularım, çünkü sıkılırım:)

İlkokulda falandım galiba, her Türk kızı gibi, okulların tatile girdiğinin ertesi günü annem elimize tığ, şiş ne varsa tutuşturur ve öğretmeye başlardı. İlk başta babaannemde gördüğüm gibi boynumda örüyordum. Annem yaşlı nineler gibi boynunda örme, alışır öyle kalırsın dedi. Bu sefer tığ tutar gibi örmeyi denedim ama o kadar sıkı oluyordu ki, ikinci sırayı örmek için şişlerle amansız bir savaşa giriyordum. Oysa annem gıcırt gıcırt sesleriyle şiir gibi örüyordu. Annem örmüyordu da,  şişler kendiliğinden kayıyordu sanki. Uzuun uğraşlardan sonra annem ipi  şu parmağın üstünden geçir şu parmağın altından sok diye diye  " kibar kızlara yakışan" örgü örme şeklini öğretti. O kadar da zor değilmiş:)) Neyse bu kısa örgü tarihi dersimizden sonra üstadım annemden ve benden bir çeşni sunayım. Benimkilere gülmek yok ama:)

Bunlar annemden, şekilde görüldüğü üzere.

orgu-şal
Bu şalı annem yirmili yaşlarının başında örmüş, yani en az 30 senelik, ne sağlammış, ben kullanıyorum şimdi.

orgu-sal
Bu hırkayı da bayramda hediye etti annem. Sanki yanındaymışım gibi, cuk oturdu üstüme.
orgu-hırka

Evet benimkiler. Lütfen annesine bak kızını al durumları beklemeyiniz. Tamam yaka konusunda biraz çalışmalıyım:) Ama gördünüz değil mi, bedendeki model ile kollar tamamen ayrı telden çalıyor:)

orgu-kazak

Bu süveter fi tarihinden, 7-8 sen oldu sanırım.

orgu-suveter

Vee işte örgü dünyasına bomba gibi düşecek, çığır açacak tasarımım. Hayır uzay kıyafeti değil, ördüğüm sene moda olan yarasa kolların kendimce yorumu sadece. Komik evet ama giyince güzel duruyor. Hiç giydim mi, hayır:)
orgu-kazak
Bu da ilk şapkamsı, kepimsi şeyim. On seneye yaklaşmıştır. Hiç taktım mı, hayır:)

orgu-sapka

Bu lifi de bayramda ördüm. Çok kolay, bir saatte bitiyor, hem de zevkli.

orgu-lif

Maşallah ne bereketli ipmiş, şimdi de süveter gibi ama aslında tam süveter olmayan bir şey başladım. Sonuçta insan evladına yakışan bir şeye benzerse gösteririm:)

10 Kas 2011

Yapraktaki Hatiralar

Tasarımcı,yaprak formundaki kumaşlara fotoğrafları basarak çeşitli aksesuarlar oluşturmuş. Çok hoşuma gitti,anılarını saklamak isteyenler için hoş bir fikir bence...

baskılı-kolye

baskili-bros

baskili-bros
Kaynak

9 Kas 2011

5D Sinema Deneyimi

Dün Anatolium alışveriş merkezindeydik. İkea'ya uğradık. Biraz gezdik, biraz alışveriş yaptık. Beş boyutlu sinemanın oraya da açıldığını görünce denemeye karar verdik. Gerçekten süper eğlenceli, 5-6 dk. sürüyor ama o kadar çok sarsılıyorsunuz ki, o da yetiyor zaten. Tabi, biz ikinci biletlerin indirimli olduğunu duyunca iki kez denedik.

İstediğiniz filmi seçebiliyorsunuz. Üç boyutlu gözlüğünüzü takıp yerinize geçiyorsunuz ve ekrandaki görüntülere senkronize hareketli bir platform ve sis, yağmur, rüzgar gibi efektlerle bir sağa bir sola yatıyorsunuz. Yalnız bizim ilk seçtiğimiz film, denizin altında geçiyordu. Koltuğun baş kısmından kafamın arkasına doğru o kadar fazla rüzgar yedim ki, şu an başım müthiş ağrıyor. Siz de denerseniz başınızı korumaya özen gösterin. Nasıl bir şey olduğunu videodan da izleyebilirsiniz.

Ahşap Tepsiye Peçete Dekupaj Nasıl Uygulanır?

Herkese merhaba! Nasılsınız? Bugün sizlerle peçete dekupaj tekniği uyguladığım ve el boyamasıyla tamamladığım ahşap tepsimi paylaşmak istiy...